kirlenmeye yol açan

kirlenmeye yol açan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kirlenmeye yol açan leading to contamination

kirlenmeye yol açan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kirlenmeye yol açar leads to contamination
yol açan yol path that leads
yol açan yol road that leads
yol açan yol the path that led
yol açan bir yol a path that leads to
kirlenmeye duyarlı susceptible to dirt
kirlenmeye karşı koruma protection against refoulement
kirlenmeye karşı korumalı protected from contamination
kirlenmeye yatkın prone to contamination
kirlenmeye maruz kalmak exposed to pollution
partikül radyoaktif kirlenmeye karşı koruma protection against particulate radioactive contamination
kirlenmeye duyarlılık sensitivity to soiling
kirlenmeye karşı direnç resistance to fouling
kirlenmeye karşı korumalı protected against dirt
kirlenmeye neden olmak introduce contamination
kirlenmeye neden olabilir may lead to contamination
kirlenmeye yatkın are prone to contamination
kirlenmeye neden olur causes dirt
kirlenmeye neden olma suçu offence of causing pollution
kirlenmeye karşı sistem system against contamination
kirlenmeye maruz subjected to contamination
kirlenmeye maruz kalma exposure to soiling
kirlenmeye karşı duyarsız insensitive against soiling
kirlenmeye tabi subject to fouling
kirlenmeye karşı against the pollution
kirlenmeye karşı korumalı protected against soiling
kirlenmeye maruz kalmak being subjected to contamination
kirlenmeye neden olmak to causing pollution
kirlenmeye duyarsız insensitive to dirt
kirlenmeye karşı against fouling
kirlenmeye karşı koymak resist dirt
petrolün dökülmesi ciddi kirlenmeye neden oluyor of oil being spilled causing serious pollution
kirlenmeye karşı dayanıklıdır is resistant to contamination
kirlenmeye tabi değil, not subject to contamination,
ve kirlenmeye, istismara, kötüye kullanıma veya and not subject to contamination, abuse, misuse, or
kirlenmeye katkıda bulunmak contribute to contamination
ölüme yol açan leading to death
artışa yol açan leading to an increase
hasara yol açan resulting in damage
azalmaya yol açan leading to a reduction
karışıklığa yol açan leading to confusion
şoka yol açan leading to shock
endişelere yol açan leading to concerns
yol açan şartlar conditions leading to
oluşumuna yol açan leading to the formation
komplikasyonlara yol açan leading to complications
maruz kalmaya yol açan leading to exposure
tasarruflara yol açan leading to savings
yol açan faaliyetler activities leading to
değişime yol açan leading to a change