bir yıl süren yolculuk

bir yıl süren yolculuk teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir yıl süren yolculuk a year-long journey

bir yıl süren yolculuk terimi için benzer kelimeler ve anlamları

saat süren yolculuk hours drive from
bir yıl süren yearlong
neredeyse iki yıl süren bir ilerleme uyarısı an advance warning that has lasted almost two years
bir yıl süren hiatus a year-long hiatus
on yıl süren decade-long
yedi yıl süren septennial
altı yıl süren sexennial
yirmi yıl süren vicennial
birkaç yıl süren lasting several years
hüküm süren yıl prevailing year
birkaç yıl süren çatışma from several years of conflict
beş on yıl süren five-decade-long
onlarca yıl süren çabalara rağmen despite decades of efforts
2 yıl süren lasting 2 years
yaklaşık otuz yıl süren spanning nearly three decades
bütün yıl süren which lasts all year
100 yıl süren 100 year lasting
on yıl süren lasting a decade
4 yıl süren lasting 4 years
onlarca yıl süren işgal over decades of occupation
önümüzdeki birkaç yıl boyunca bir yolculuk a journey over the next several years
bir yıl yolculuk travel for a year
yıl boyu yolculuk year-long journey
yıl boyunca yolculuk year-round trip
bir yıl boyunca bir yıl boyunca a yearlong a yearlong series
bir hafta süren a week long
bir şey süren lasting anything
bir gün süren konferansta in a day long conference
bir gün süren a day long
bir saat süren hour-long commute
bir gün süren lasting one day
bir gün süren konferans a day long conference
bir saat süren an hour-long
bir ay süren a month-long
ömür boyu süren bir arayış a lifelong quest
uzun süren bir savaş a protracted war
yaşam boyu süren bir hastalık it is a life long disease
hüküm süren bir parti a prevailing party
en az bir hafta süren bölüm episode lasting at least a week
bir hafta süren lasting a week
bir hafta süren lasting one week
uzun süren bir kriz a long lasting crisis
süren bir şey something that lasts
uzun süren bir sorun a long running issue
yaşam boyu süren bir hastalık a life long disease
bir gün süren dizi a day-long series
ömür boyu süren bir durum a life-long condition
uzun süren bir mücadelede in a protracted struggle
bir süre süren lasting over a period
hüküm süren herhangi bir rahatlamaya to any other relief to which the prevailing