| karşı karşıya olduğumuz tehditler |
threats we face |
karşı karşıya olduğumuz tehditler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| karşı karşıya olduğumuz risk |
risk we face |
| karşı karşıya olduğumuz büyük zorluklar |
major challenges facing us |
| karşı karşıya olduğumuz değişiklikler |
the changes we are facing |
| karşı karşıya olduğu tehditler |
threats facing |
| karşı karşıya kalınan çevresel tehditler |
gravest environmental threats facing |
| karşı karşıya kaldığı fırsatlar ve tehditler |
opportunities and threats faced by |
| karşı karşıya olan önemli tehditler |
the key threats facing |
| karşı karşıya olduğum tehditler |
the threats i'm facing |
| karşı olduğumuz pozisyon |
position we oppose |
| kendisine karşı tanıklarla karşı karşıya gelmek; sahip olmak |
to be confronted with the witnesses against him; to have |
| karşı gelen davalarla karşı karşıya |
faces lawsuits from |
| karşı tehditler |
counter threats |
| karşı tehditler |
countering threats |
| karşı potansiyel tehditler |
potential threats against |
| hayatına karşı tehditler |
threats against her life |
| sahip olduğumuz gibi |
as we have |
| olduğumuz gibi |
the way we were |
| sebep olduğumuz herhangi bir rahatsızlık için özür dileriz |
we apologize for any inconvenience caused |
| olduğumuz gibi |
as we were |
| olduğumuz gibi |
the way we are |
| sahip olduğumuz her şey |
all we have |
| ait olduğumuz yere kadar |
up where we belong |
| farkında olduğumuz |
that we are aware of |
| meşgul olduğumuz gibi |
as we engage |
| olduğumuz gibi |
as we become |
| sahip olduğumuz şirket |
the company we keep |
| ait olduğumuz yer |
where we belong |
| sahip olduğumuz için heyecanlıyız |
we are excited to have |
| sahip olduğumuz için mutluyuz |
we are pleased to have |
| sahip olduğumuz için şanslıyız |
we are fortunate to have |
| zaten sahip olduğumuz gibi |
as we already have |
| sahip olduğumuz için çok heyecanlıyız |
we are very excited to have |
| sahip olduğumuz için mutluyuz |
we are delighted to have |
| sahip olduğumuz |
of which we have |
| sahip olduğumuz |
for which we have |
| şahit olduğumuz gibi |
as we witnessed |
| zaten sahip olduğumuz gibi |
as we have already |
| sahip olduğumuz için şanslıyız |
we are lucky to have |
| abone olduğumuz |
to which we subscribe |
| nerede olduğumuz önemli değil |
no matter where we are |
| zaten sahip olduğumuz |
that we already have |
| kullanım ve açıklama ile ilgili sahip olduğumuz bazı yükümlülükler |
certain obligations we have regarding the use and disclosure |
| bugün sahip olduğumuz |
that we have today |
| zaten sahip olduğumuz gibi |
as we had already |
| tamamen sahip olduğumuz |
our wholly owned |
| farkında olduğumuz halde |
although we are aware |
| sahip olduğumuz |
of our having |
| tanık olduğumuz yerde |
in witness whereof we have |
| sahip olduğumuz bu şey |
this thing we have |
| kederli olduğumuz gibi |
as we grieve |