| etkilemesi muhtemel olan |
which is likely to influence |
etkilemesi muhtemel olan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| etkilemesi muhtemel olan |
that are likely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
likely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
is likely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
are likely to affect |
| etkilemesi muhtemel değildir |
is unlikely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
are likely to influence |
| etkilemesi en muhtemel |
most likely to influence |
| etkilemesi muhtemel |
are likely to impact |
| etkilemesi muhtemel faktörler |
factors likely to affect |
| etkilemesi daha muhtemel |
are more likely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
that are likely to influence |
| etkilemesi muhtemel |
likely to influence |
| etkilemesi muhtemel değildir |
is not likely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
would be likely to affect |
| etkilemesi oldukça muhtemel |
reasonably likely to affect |
| etkilemesi muhtemel değildir |
is not likely to influence |
| etkilemesi muhtemel ihmal |
omission likely to affect |
| bu tür bilgilerin içeriğini etkilemesi muhtemel |
likely to affect the import of such information |
| ve etkilemesi muhtemel |
and likely to influence |
| etkilemesi muhtemel değildir |
is unlikely to impact |
| veya etkilemesi muhtemel |
or likely to impact on |
| olumsuz etkilemesi muhtemel değildir |
is not likely to adversely affect |
| etkilemesi muhtemel |
were likely to affect |
| etkilemesi muhtemel |
is likely to influence |
| etkilemesi amaçlanan |
intended to influence |
| etkilemesi amaçlanan |
intended to affect |
| etkilemesi kolay |
easy to influence |
| etkilemesi gerek |
need to influence |
| etkilemesi beklenebilir |
could be expected to affect |
| etkilemesi zor |
difficult to impress |
| etkilemesi daha zor |
harder to influence |
| etkilemesi önerildi |
that is proposed to affect |
| etkilemesi zor |
difficult to influence |
| insan haklarının ticareti etkilemesi |
human rights impact assessment of trade |
| etkilemesi kolay |
easy to impress |
| muhtemel ve muhtemel olmayan |
likely and unlikely |
| muhtemel ve muhtemel |
likely and possibly |
| muhtemel olan |
which is likely |
| muhtemel olan |
which will likely |
| muhtemel olan |
which was likely to |
| ortaya çıkması muhtemel olan |
that are likely to emerge |
| ilişkili olması muhtemel olan herhangi bir konu |
any matters likely to be relevant in relation |
| gelişmekte olan ve gelişmekte olan ülkeler |
developing and emerging countries |
| gelişmekte olan ve gelişmekte olan ülkeler |
emerging and developing countries |
| saf olan her şey saf olan |
to the pure all things are pure |
| gelişmekte olan piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler |
emerging market and developing economies |
| gelişmekte olan ekonomileri olan ülkeler |
countries with emerging economies |
| gelişmekte olan piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler |
emerging markets and developing countries |
| gelişmekte olan ülkeler ve geçiş sürecinde olan ekonomiler |
developing countries and economies in transition |
| gelişmekte olan pazar ve gelişmekte olan ülkeler |
emerging market and developing countries |