bir şeyi mahsup etmek

bir şeyi mahsup etmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir şeyi mahsup etmek offset something

bir şeyi mahsup etmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir şeyi mahsup etmek offset something with
bir miktar mahsup etmek offset an amount
bir talebi mahsup etmek offset a claim
bir ödemeyi mahsup etmek offset a payment
bir işlemi mahsup etmek offset a transaction
maliyeti mahsup etmek offset the cost
vergiye karşı mahsup etmek offset against tax
alacakları mahsup etmek writing off receivables
cari vergi varlığını mahsup etmek set off current tax assets
mahsup etmek out offset
mahsup etmek allowing to offset
vergi zararlarını mahsup etmek offset tax losses
iddiasını mahsup etmek offset its claim
borç mahsup etmek offset a debt
mahsup etmek veya karşı dava açmak a set off or counterclaim
mahsup etmek settled by offset
cari vergiyi mahsup etmek set off current tax
vergi zararlarını mahsup etmek offset tax losses carry-forward
gelecekteki geri ödemeleri mahsup etmek offset future copayments
mahsup etmek so as to offset
ertelenmiş vergi varlığını mahsup etmek set off deferred tax asset
varlıkları mahsup etmek writing off assets
cari vergi varlığını mahsup etmek set off a current tax asset
mahsup etmek set off value
gelecekteki vergiye tabi geliri mahsup etmek offset future taxable income
her şeyi söyleyen her şeyi dans eden all-singing all-dancing
her şeyi ye ve her şeyi ye eat anything and everything
hakaret etmek, kötüye kullanmak, taciz etmek, takip etmek, tehdit etmek veya başka türlü defame, abuse, harass, stalk, threaten or otherwise
herhangi bir mahsup olmadan without any offset
herhangi bir miktarda mahsup offset any amount
bir mahsup is an offset
sabit bir miktar ve mahsup yoluyla of a fixed amount and due by offsetting
bir sonraki ödemeden mahsup edilir deducted from next payment
bir açığı mahsup eder offsets a shortfall
herhangi bir ay içinde mahsup offset in any one month
ödenmesi gereken herhangi bir meblağa karşı mahsup edilebilir may be offset against any subsequent sums paid on the basis
bir şeyi berbat etmek make a mess of something
bir şeyi iptal etmek call something off
bir şeyi taahhüt etmek commit to something
bir şeyi işaret etmek point something out
bir şeyi örtbas etmek cover something up
bir şeyi kabul etmek to agree something
bir şeyi takip etmek to follow-up on something
bir şeyi takip etmek pursue something
bir şeyi takip etmek keep track of something
bir şeyi teslim etmek hand something over
bir şeyi hayal etmek dream something up
bir şeyi teçhiz etmek to rig something
bir şeyi örtbas etmek have something covered
bir şeyi not etmek noting down something