nispeten küçük bir alanda

nispeten küçük bir alanda teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
nispeten küçük bir alanda in a relatively small space

nispeten küçük bir alanda terimi için benzer kelimeler ve anlamları
küçük bir alanda in a small space
küçük bir alanda on a small area
ama daha küçük bir alanda but over a smaller area
böyle küçük bir alanda in a such small space
daha küçük bir alanda over a smaller area
küçük bir alanda paketlenmiş packed in a small area
nispeten küçük bir rol oynar plays a relatively minor role
nispeten küçük bir oran relatively small proportion
nispeten küçük bir sayı a relatively small number
nispeten küçük bir ağ a relatively small network
nispeten küçük bir artış relatively small increase
nispeten küçük bir pay a relatively small share of
nispeten küçük bir parçayı temsil eder represents a relatively small part
nispeten küçük bir sorun a relatively minor issue
nispeten küçük bir require a relatively small
nispeten küçük bir oyuncu a relatively minor player
sadece nispeten küçük bir orana sahip account for only a relatively small proportion
mümkün olan en küçük alanda in the smallest possible area
aynı küçük alanda in the same small area
nispeten küçük relatively small
nispeten küçük relatively minor
nispeten küçük comparatively small
nispeten küçük sorun relatively minor issue
nispeten küçük boyut relatively small size
nispeten küçük sayı comparatively small number
nispeten küçük sayı relatively small number
nispeten küçük suçlar relatively minor offences
nispeten küçük izleyiciler relatively small audience
nispeten küçük are relatively minor
nispeten küçük değişiklikler relatively small changes
nispeten küçük miktar relatively minor amount
boyut olarak nispeten küçük relatively small in size
nispeten küçük ölçekli relatively small-scale
nispeten küçük yüzde relatively small percentage
nispeten küçük etkiye sahip have relatively small impact
kıyasla nispeten küçük relatively small compared to
nispeten küçük eleman relatively small element
nispeten küçük azınlık relatively small minority
nispeten küçük though relatively minor
nispeten küçük taban relatively small base
nüfusun nispeten küçük payı relatively small share of the population
nispeten küçük miktarlarda comparatively small amounts of
nispeten küçük sayılarla in relatively small numbers
nispeten küçük maaş relatively small salary
nispeten küçük pazar payı relatively small market share
nispeten küçük pay relatively minor share
nüfus nispeten küçük the population is relatively small
fark nispeten küçük difference is relatively small
nispeten küçük a comparatively small
nispeten küçük pazar hareketi relatively small market movement