kaynaktaki kokuları etkisiz hale getirir

kaynaktaki kokuları etkisiz hale getirir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kaynaktaki kokuları etkisiz hale getirir neutralizes odors at source

kaynaktaki kokuları etkisiz hale getirir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
etkisiz olmak ya da etkisiz hale gelmek be or become ineffective
etkisiz hale getirir renders ineffective
serbest radikalleri etkisiz hale getirir neutralise free radicals
serbest radikalleri etkisiz hale getirir neutralizes free radicals
etkisiz hale getirir makes ineffective
kokuyu etkisiz hale getirir neutralizes odor
çatışmayı etkisiz hale getirir defuses conflict
bakteri etkisiz hale getirir inactivates bacteria
kaynaktaki kesintiler deductions at source
kaynaktaki vergiler taxes at source
kaynaktaki gazı kapatın. turn off the gas at the source.
kaynaktaki hasarın giderilmesi rectification of damage at source
kaynaktaki gürültüyü azaltmak reduce noise at the source
kaynaktaki gelir income at source
kaynaktaki tehlikeler hazards at source
etkisiz hale getirme nullification
etkisiz hale getirildi rendered ineffective
etkisiz hale getirmek render ineffective
etkisiz hale gelmek become ineffective
hepsini etkisiz hale getir disable all
etkisiz hale gelmek become inactive
etkisiz hale getirmek make ineffective
etkisiz hale gelir becomes inactive
gerilimi etkisiz hale getirmek defuse tension
etkisiz hale getirmek rendering ineffective
etkisiz hale getirmek make inactive
etkisiz hale gelir becomes ineffective
etkisiz hale getirildi rendered inert
etkisiz hale getirmek render it ineffective
etkisiz hale getirmek knock off effect
etkisiz hale getirildi made ineffective
etkisiz hale getirmek make inert
kimyasalları etkisiz hale getirmek disabling chemicals
etkisiz hale gelmek fade out effect
onları etkisiz hale getirmek render them ineffective
krizi etkisiz hale getirmek defuse crisis
bakteri etkisiz hale getirme inactivate bacteria
etkisiz hale getirildi rendered ineffectual
etkisiz hale geldi became inactive
etkisiz hale getirmek making inert
tehditleri etkisiz hale getirmek neutralize threats
etkisiz hale getirmek istedi sought to defuse
etkisiz hale getirmek rendering it ineffective
olmalı veya etkisiz hale gelmeli should be or become ineffective
sistemi etkisiz hale getirmek disarm the system
etkisiz hale getirecek will render ineffective
formalin etkisiz hale getirildi formalin inactivated
konum servislerini etkisiz hale getir disable location services
etkisiz hale geldi has become ineffective
etkisiz hale getirildi is rendered ineffective