suistimali sona erdirme

suistimali sona erdirme teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
suistimali sona erdirme ending abuse

suistimali sona erdirme terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ihlali sona erdirme termination for breach
sona erdirme bildirimi notice to terminate
töreni sona erdirme topping out ceremony
ön-sona-erdirme pre-termination
sona erdirme niyetinin bildirimi notice of intention to terminate
sona erdirme niyetinin yazılı bildirimi written notice of intention to terminate
herhangi birine veya tümüne erişiminizi sona erdirme hakkını saklı tutar. reserves the right to terminate your access to any or all of
sona erdirme ilanı declaration to cease
sona erdirme seçimi election to terminate
ekonomik, ticari ve finansal sona erdirme zorunluluğu necessity of ending the economic, commercial and financial e
sona erdirme sübvansiyonları phasing-out subsidies
açlığı sona erdirme ittifakı alliance to end hunger
2. sebebini sona erdirme hakkı 2. right to terminate for cause
ekonomik, ticari sona erdirme zorunluluğu necessity of ending the economic, commercial
18.2. ihlali sona erdirme 18.2. termination for breach
yoksulluğu sona erdirme mücadelesinde in the fight to end poverty
soruşturmayı sona erdirme terminating the investigation
yoksulluğu sona erdirme hareketi movement to end poverty
açlığı sona erdirme girişimi initiative to end hunger
8.2. ihlali sona erdirme 8.2. termination for breach
istihdamı sona erdirme niyeti intention to terminate employment
yaşam bakımını sona erdirme hakkı right to end of life care
durgunluğu sona erdirme ending the recession
suistimali sona erdirmek to end abuse
tamamına erdirme consummation
güven suistimali breach of trust
ofis suistimali abuse of office
savcı suistimali prosecutorial misconduct
araştırma suistimali research misconduct
polisin suistimali police misconduct
bilgisayar suistimali computer abuse
dava suistimali lawsuit abuse
suistimali bildir report misconduct
suistimali hafifletmek making light of the abuse
disiplin suistimali disciplinary misconduct
kasıtlı suistimali içeren involve intentional misconduct
suistimali durdur stop abuse
suistimali ele almak addressing abuse
iş suistimali business abuse
iş suistimali employment misconduct
suistimali temizle clear abuse
suistimali cezalandırma punishing misconduct
suistimali gözlemlemek observe misconduct
suistimali aşırı kullanmak to overuse a misuse
suistimali rapor etti reports misconduct
memurun suistimali officer misconduct
madde suistimali substance abusing
öğrenci suistimali student misconduct
suistimali önlemek avoid abuse
suistimali yönetmek managing misconduct