tek başına karar vermek

tek başına karar vermek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
tek başına karar vermek decide on its own

tek başına karar vermek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tek başına değiştirme testi için tek başına stand alone replacement test for
tek başına karar vermek decide on his own
tek bir kişi tek başına yapamaz one person alone can't
tek bir ülke tarafından tek başına by a single country on its own
2. karar verip vermemeye karar vermek 2. deciding whether or not
özerk oturma izni veya başka bir karar vermeye karar vermek decide to grant an autonomous residence permit or another
tek bir hakeme karar vermek agree upon a single arbitrator
karar vermek için izin vermek allowing for judgement
karar vermek veya ödül vermek issue a decision or award
kiralamak, kiraya vermek, alt lisans vermek, ödünç vermek veya devretmek rent, lease, sublicense, lend or transfer
birim başına milyon başına parça parts per million by volume
reklam başına tıklama başına ödeme pay per click advertising
saat başına veya bunun bir parçası başına per hour or part thereof
saat başına saat başına per hour over hours
gelir başına hisse başına per share on revenue
kanuni karar başına per curiam decision
karar başına per the decision
kendi başına karar verir decides on his own
ayrıca genel tartışmayı kendi başına yapmaya karar verir. also decides to hold the general debate at its
tek başına & # x27; s by one's wits
tek başına on one's head
tek başına single-handed
tek başına single-handedly
tek başına singly
tek başına stand-alone
tek başına ayakta durmak standing alone
tek başına durmak stand on its own
tek başına temel stand-alone basis
tek başına çalışma lone working
tek başına sistem stand alone system
tek başına on a stand-alone basis
tek başına belge stand-alone document
tek başına sorumlu olacaktır shall be solely responsible
tek başına all by itself
tek başına all by himself
tek başına seyehat single journey
tek başına ürün stand-alone product
tek başına gol stand-alone goal
tek başına kalmak stand by itself
tek başına hareket etmek acting singly
tek başına birim stand-alone unit
tek başına yazılım stand alone software
tek başına kalmak stand alone manner
tek başına işlem stand-alone operation
tek başına ekipman stand-alone equipment
tek başına veya kombinasyon halinde alone or in combination
tek başına veya ortaklaşa alone or jointly
tek başına projeler stand-alone projects
tek başına iş stand-alone business
tek başına on the sole basis