çok fazla şey kaldı.

çok fazla şey kaldı. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çok fazla şey kaldı. very great deal left.

çok fazla şey kaldı. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yapılacak daha çok şey kaldı much remains to be done
çok az şey kaldı there is little left
çok şey kaldı there is much left
çok şey kaldı have much left
bitirmek için çok şey kaldı lot left to finish
çok şey kaldı so many things left
söylenecek çok şey kaldı much left to say
çok fazla soru cevapsız kaldı too many questions remained unanswered
çok fazla kaldı too many left
orada çok fazla kaldı there's plenty left
çok fazla zaman kaldı too much time left
çok fazla çok şey var there are so many, many things
bir şey kaldı something left
bir şey kaldı have something left
bir şey kaldı there is something left
bir şey yapmak zorunda kaldı had to do something
geriye sadece bir şey kaldı there is only one thing left
bir şey kaldı something remained
bir şey kaldı there is one thing left
bir şey kaldı mı is there anything left
en iyi şey kaldı something best left
mağazada bir şey kaldı something left in store
bitmemiş bir şey kaldı something left unfinished
3 şey kaldı 3 things are left
söyleyecek tek şey kaldı the only thing left to say
bir şey kaldı there were something left
bir şey kaldı anything remained
bir şey aynı kaldı has something stayed the same
bir şey kaldı had something left
sonra bir şey kaldı anything left after
herhangi bir şey kaldı any is left
bir şey kaldı there was one thing left
bir şey yapsaydın çok az şey yapmış have done little if anything
daha fazla zaman kaldı more time left
daha fazla ödemek zorunda kaldı had to pay more
100'den fazla kaldı remained over 100
daha fazla nakit kaldı more cash left
daha fazla gebe kaldı conceived more than
fazla kaldı there wasn't much left
çok fazla şey too many things
hiçbir şey çok fazla sorun değil nothing is too much trouble
çok fazla bir şey nothing so much
çok fazla şey a great many things
çok fazla şey too much stuff
senin gibi biri çok fazla umursamıyorsa, hiçbir şey unless someone like you cares a whole awful lot, nothing is
çok fazla şey so much stuff
çok daha fazla şey a lot more things
çok fazla bir şey okumak read too much into something
çok fazla şey yapmadım i hadn't so much
çok fazla şey so much things