| sınırlarının dışında |
outside its limits |
sınırlarının dışında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sınırlarının veya sınırlarının sınırlandırılması ile ilgili |
concerning delimitation of its frontiers or boundaries |
| sınırlarının veya sınırlarının sınırlandırılması |
delimitation of its frontiers or boundaries |
| sınırlarının dışında |
outside their borders |
| sınırlarının dışında |
outside their boundaries |
| sınırlarının dışında |
out of bounds for |
| olasılık sınırlarının ötesinde |
beyond the bounds of possibility |
| sınırlarının ötesinde |
beyond its borders |
| sınırlarının ötesinde |
beyond your limits |
| sınırlarının ötesinde |
beyond its limits |
| ülke sınırlarının ötesinde |
beyond country borders |
| ab sınırlarının ötesinde |
beyond eu borders |
| şehir sınırlarının ötesinde |
beyond the city limits |
| sınırlarının çok ötesinde |
far beyond its borders |
| sınırlarının ötesine bakmak |
to look beyond its borders |
| avrupa zaman sınırlarının hesaplanması sözleşmesi |
european convention on the calculation of time-limits |
| kendi sınırlarının ötesine geç |
expand beyond their own borders |
| uygulanabilir maruz kalma sınırlarının altında |
below applicable exposure limits |
| sınırlarının ötesinde |
beyond his boundaries |
| seçim sınırlarının çizimi |
drawing of electoral boundaries |
| kendini sınırlarının ötesine zorla |
push yourself beyond your limits |
| mevcut sınırlarının ötesinde |
beyond its existing boundaries |
| yetenek sınırlarının ötesinde |
beyond the limits of capability |
| tespit sınırlarının üstünde. |
above the limits of detection. |
| kendi sınırlarının ötesinde |
beyond their own boundaries |
| zaman sınırlarının gözlenmesi |
observation of time limits |
| sınırlarının tasviri |
delineation of its frontiers |
| ülkenin sınırlarının ötesinde |
beyond the country's borders |
| algılama sınırlarının altında |
are below detection limits |
| yasal zaman sınırlarının ötesinde |
beyond the statutory time limits |
| avrupa sınırlarının açılması |
opening of european borders |
| sınırlarının üstünde |
over their borders |
| ispanyol sınırlarının ötesinde |
beyond spanish frontiers |
| sınırlarının ötesine geçmek |
go beyond their limits |
| zaman sınırlarının hesaplanması |
calculating time limits |
| kendi sınırlarının ötesinde |
beyond his own limits |
| dışında açıkça ifade edebileceğim dışında |
except as i may otherwise expressly provide |
| yurt dışında veya dışında |
abroad or outside |
| menzil dışında veya menzil dışında |
off or out of range |
| bağırmak dışında |
all over but the shouting |
| dışında bir şey |
anything but |
| dışında |
apart from |
| konunun dışında |
beside the point |
| dışında |
besides |
| anlamı dışında kullanılan kelime |
counter-word |
| anlamı dışında kullanılan kelime |
counterword |
| dışında yapmak |
do out of |
| mutfak lavabosu disinda hersey |
everything but the kitchen sink |
| dışında |
except |
| dışında |
except for |
| dışında |
excepting |