beklenen toplam üretim

beklenen toplam üretim teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beklenen toplam üretim expected total production

beklenen toplam üretim terimi için benzer kelimeler ve anlamları
beklenen beklenen expected given
toplam beklenen gelir total expected revenue
toplam beklenen maliyet total expected cost
doğumda beklenen yaşam süresi, toplam nüfus life expectancy at birth, total population
toplam beklenen sayı total expected number
beklenen üretim expected production
beklenen üretim anticipated production
toplam toplam borç total aggregate liability
toplam toplam tutar total aggregate amount
toplam toplam değer total aggregate value
toplam toplam sayı aggregate total number
toplam varlıklar eksi toplam borçlar total assets minus total liabilities
toplam toplam değer aggregated total value
toplam ve toplam subtotal and total
toplam üretim total production
toplam üretim total manufacturing
toplam üretim kapasitesi total production capacity
toplam üretim kapasitesi total generating capacity
toplam üretim maliyeti total production cost
toplam üretim hacmi total production volume
toplam üretim gideri total production expenses
toplam yıllık üretim total annual production
toplam tarımsal üretim total agricultural output
toplam üretim sum production
toplam üretim kotası total production quota
toplam tarımsal üretim total agricultural production
toplam kurulu elektrik üretim kapasitesi total installed electricity generation capacity
toplam yerli üretim of total domestic production
toplam yıllık üretim total annual throughput
toplam üretim total manufacture
üretim üretim endeksi manufacturing production index
yalın üretim üretim sistemi lean manufacturing production system
üretim üretim hattı manufacturing production line
üretim veya üretim production or manufacturing
üretim ve üretim sonrası production and post-production
üretim öncesi üretim preproduction production
üretim ve üretim işlemleri manufacturing and production operations
üretim üretim kesinti production production downtime
nükleer gelişme, tasarım, üretim veya üretim, m development, design, manufacture or production of nuclear, m
beklenen anticipated
beklenen awaited
beklenen expected
beklenen sıklık expected frequency
beklenen fayda expected utility
beklenen değer expected value
beklenen buydu it is expected
beklenen sonuçlar expected results
uzun zamandır beklenen long-awaited
beklenen to be expected
beklenen tasarruf anticipated savings