| ekranın sağ alt köşesinde |
bottom right corner of the screen |
ekranın sağ alt köşesinde terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ekranın sağ alt köşesinde |
on the bottom right of the screen |
| ekranın sağ alt köşesinde |
lower right corner of the screen |
| ekranın sağ üst köşesinde |
at the top right of the screen |
| ekranın sol üst köşesinde |
at the top left of the screen |
| ekranın sağ alt |
bottom right of the screen |
| sayfanın sağ üst köşesinde |
at the top right of the page |
| sağ alt sağ üst sola |
lower right to upper left |
| ekranın sağ tarafında |
on the right side of the screen |
| ekranın sağ üst köşesi |
upper right corner of the screen |
| ekranın sağ tarafı |
right side of screen |
| ekranın sağ üst |
top right of the screen |
| ekranın sağ üst köşesi |
top right corner of the screen |
| ekranın sağ |
right of the screen |
| ekranın sağ üst tarafında |
at the top right side of the screen |
| ekranın sağ kısmı |
the right hand part of the screen |
| ekranın alt |
bottom of the screen |
| ekranın sol alt |
bottom left of the screen |
| ekranın alt |
bottom of the display |
| ekranın alt kısmı |
bottom part of the screen |
| ekranın alt çizgisi |
lower line of the display |
| dünyanın her köşesinde |
in all corners of the world |
| köşesinde bulunan |
located on the corner of |
| her köşesinde |
in all corners |
| sokağın köşesinde |
on the corner of the street |
| köşesinde olmak |
have a corner on |
| sokak köşesinde |
at the street corner |
| köşesinde dur |
stand in your corner |
| sokak köşesinde |
on a street corner |
| gözünün köşesinde |
of the corner of his eye |
| gözümün köşesinde |
of the corner of my eye |
| sayfanın sol üst köşesinde |
on the top left of the page |
| kuzeybatı köşesinde |
in the northwest corner |
| masanın köşesinde |
on the corner of the table |
| aklımın köşesinde |
in the corner of my mind |
| gezegenin her köşesinde ve huysuzunda |
in every nook and cranny of the planet |
| bir köşesinde bulunan |
located in a corner of |
| eski şehrin köşesinde |
corner of the old city |
| bir köşesinde tek katlı ahşap ofisinde oturuyor |
sitting in their one-storey wooden office in a corner |
| ağzın köşesinde çatlaklar |
cracks in the corner of the mouth |
| dünyanın dört bir köşesinde |
in all four corners of the globe |
| uzak kuzey köşesinde |
in the far north corner of |
| gezegenin her köşesinde |
in every corner of the planet |
| ağzının köşesinde |
in the corner of his mouth |
| dünyanın her köşesinde |
in every corner of the globe |
| ormanın köşesinde |
corner of the forest |
| güneydoğu köşesinde |
in the extreme southeast corner of |
| bu güzel köşesinde |
this beautiful corner of |
| ana caddenin köşesinde |
on the corner of main street |
| bir sokağın köşesinde |
at the corner of a street |
| ilk iki köşesinde |
in the top two corners |