yerel olarak sınırlı

yerel olarak sınırlı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yerel olarak sınırlı locally confined

yerel olarak sınırlı terimi için benzer kelimeler ve anlamları

yerel olarak, 42 yerel ceza adaleti kurulları locally, 42 local criminal justice boards
sınırlı sınırlı limited restricted
sınırlı sınırlı limited pursuant
yerel pazarlarla sınırlı limited to local markets
yerel yerel local vernacular
yerel yerel hacienda local
yerel yerel local a local
yerel yerel topluluklar local native communities
yerel-yerel istihdam local-local employment
yerel olarak küresel olarak locally globally
küresel olarak ve yerel olarak hareket etmek globally and act locally
yerel olarak ulusal olarak dünya çapında locally nationally worldwide
sinirli olarak nervously
sınırlı olarak on a limited basis
sınırlı olarak in limitation of
sınırlı olarak on a restricted basis
fiziksel olarak sınırlı physically limited
coğrafi olarak sınırlı geographically limited
sınırlı olarak sunulur offered on a limited basis
kanunla sınırlı olarak as limited by law
fonksiyonel olarak sınırlı functionally limited
boyut olarak sınırlı limited in size
usulüne uygun olarak dahil edilmiş sınırlı sorumluluk limited liability duly incorporated
sınırlı bir şema olarak as a restricted scheme
sonuç olarak sinirli is frustrated as a result
sınırlı olarak on limited basis
özel olarak, ancak bunlarla sınırlı değildir specially, but not limited to
mekanik olarak sınırlı mechanically limited
kesin olarak sınırlı under certain limited
yasal olarak sınırlı legally confined
bağlı olarak sınırlı restricted depending on
mütevelli olarak sınırlı limited as trustee
elektronik olarak sınırlı electronically limited
2013-14'te sınırlı olarak on limited basis in 2013-14
çok sınırlı olarak algılanan perceived as very limited
maddi olarak farklı olmak, bunlarla sınırlı olmamak üzere, to differ materially include, but are not limited to,
ile sınırlı olarak was limited with regard to
yapısal olarak sınırlı structurally limited
sınırlı olarak sınıflandırılmış classified as restricted
sınırlı olarak kabul edilir considered to be restricted
ayrıntılı olarak sınırlı limited in detail
bunlarla bağlantılı olarak ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere in connection therewith including, but not limited
sınırlı veri seti açıklamasının bir parçası olarak. as part of a limited data set disclosure.
sınırlı olarak given their limited
orantılı olarak sınırlı limited in proportion
sınırlı olarak with on limited basis
sınırlı sorumluluk olarak kaydedildi registered as a limited liability
ticari olarak anlamlı sınırlı limited commercially significant
yerel olarak kompakt alan locally compact space
yerel olarak mülk sahibi locally owned