dışındaki ülke veya bölge

dışındaki ülke veya bölge teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
dışındaki ülke veya bölge country or territory outside

dışındaki ülke veya bölge terimi için benzer kelimeler ve anlamları

bölge dışındaki satışlar sales outside the territory
hemen dışındaki bölge district just outside
dışındaki bölge territory outside
2.4 bölge dışındaki faaliyetler 2.4 activities outside territory
dışındaki ülke country other than
kendi ülkesi dışındaki ülke country other than their own
ülke dışındaki yerler locations outside country
ülke dışındaki çıkarlar interests outside the country
yerel bölge veya bölge local area or region
her ülke veya bölge each country or region
ülke veya bölge müdürü country or regional manager
üye ülke veya ilişkili ülke member state or associated country
veya dışındaki nesneler or objects other than
demiryolu veya tramvay vagonları dışındaki araçlar vehicles other than railway or tramway rolling stock
kontrolü dışındaki olay veya durum event or circumstance beyond the control of
h'nin denetimleri veya incelemeleri dışındaki 3000 güvence sözleşmesi 3000 assurance engagements other than audits or reviews of h
güney bölge bölge mahkemesi district court for the southern district
bölge bölge mahkemesi district court for the district
orta bölge bölge mahkemesi district court for the middle district
bölge ve bölge ofisleri regional and district offices
bölge altındaki bölge region under the jurisdiction
bölge bazında bölge bazında territory-by territory basis
ülke ya da bölge country or region
herhangi bir ülke, bölge, şehir yasal statüsü ile ilgili concerning the legal status of any country, territory, city
ülke ve bölge ofisleri unicef unicef country and regional offices
bölge ülke müdürü regional country director
ülke, bölge ve karargah country, regional and headquarters
denizaşırı ülke ve bölge overseas country and territory
ülke bölge listesi country region list
170 ülke ve bölge 170 countries and areas
ülke bazında ülke country by country basis
ülke liderliğindeki ve sahip olduğu ülke country led and country owned
ülke bazında ülke country per country basis
ülke bazında ülke bazında on country by country basis
ülke risk servisi ve ülke tahmini country risk service and country forecast
tesadüfi ülke ülke kapsamı incidental home country coverage
ülke isteği ve ülke teklifi country requesting and the country offering
kitabın dışındaki kâğıt kaplık book jacket
gemi dışındaki extravehicular
şehir dışındaki lüks sitede yaşayan kimse exurbanite
şehir dışındaki zengin siteleri exurbia
piyon dışındaki taşlar noblemen
eğitim kurumu dışındaki nonteaching
görüş alanı dışındaki out-of-sight
dışındaki yazı superscription
dışındaki sebeplerden dolayı for reasons other than
dışındaki sebepler reasons other than
dışındaki amaçlar için for purposes other than
kontrolümüz dışındaki koşullar circumstances beyond our control
ingilizce dışındaki diller languages other than english