büyük fark şudur

büyük fark şudur teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
büyük fark şudur the big difference is that

büyük fark şudur terimi için benzer kelimeler ve anlamları
temel fark şudur the main difference is that
soru şudur the question is whether
fikir şudur the idea is to
fikir şudur the idea is that
varsayım şudur the assumption is that
burası şudur: this is where it's at
amaç şudur the aim is that
başka bir konu şudur another issue is that
benim duam şudur my prayer is that
amaç şudur the objective is that
amaç şudur the goal is that
temel kural şudur the basic rule is that
genel görüş şudur the general view is that
adres şudur address is the following
korku şudur the fear is that
sorun şudur problem is due to
temel fikir şudur the basic idea is that
kural şudur the rule is that
amacımız şudur our intention is that
hikaye şudur the story is that
benim izlenim şudur my impression is that
asıl korku şudur the main fear is that
soru şudur the question is one of
tek dezavantajı şudur one disadvantage is that
benim varsayım şudur my assumption is that
basit açıklama şudur the simple explanation is that
ana bulgu şudur a main finding is that
teorisi şudur: his theory is that
anlamadığım şey şudur: what i don't understand is that
tek argüman şudur one argument is that
bir numaralı kural şudur: s rule number one is that it's
benim tahminim şudur my prediction is that
mekanizma şudur the mechanism is that
benim korkum şudur my fear is that
buradaki varsayım şudur the assumption here is that
altında yatan varsayım şudur underlying assumption is that
sorun şudur issue is with
inancı şudur: it's faith that
çalışma varsayımı şudur: operating assumption is that
argümanı şudur: its argument is that
önemli bir varsayım şudur a key assumption is that
en olası açıklama şudur the most likely explanation is that
fark-içinde-fark difference-in-difference
büyük büyük büyük büyük dede great great great great grandfather
büyük fark yarat make a big difference
büyük fark big difference
büyük bir fark yaratabilir make a huge difference
büyük fark yaratır makes a big difference
büyük ölçüde fark edilmemiş largely unnoticed
büyük fark vast difference