| bulaşıcılık seviyelerini belirlemek |
to identify the levels of infectivity |
bulaşıcılık seviyelerini belirlemek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| davranışsal bulaşıcılık |
behavioural contagion |
| bulaşıcılık |
contagiousness |
| bulaşıcılık |
infectiousness |
| finansal bulaşıcılık |
financial contagion |
| duygusal bulaşıcılık |
emotional contagion |
| bulaşıcılık yayılması |
contagion spread |
| bulaşıcılık etkisi |
contagion effect |
| tespit edilebilir bulaşıcılık |
detectable infectivity |
| sosyal bulaşıcılık |
social contagion |
| bulaşıcılık düzeyi |
level of infectivity |
| bulaşıcılık içeren |
containing contagion |
| bulaşıcılık korkuları |
fears of contagion |
| küresel bulaşıcılık |
global contagion |
| ekonomik bulaşıcılık |
economic contagion |
| potansiyel bulaşıcılık |
potential infectivity |
| zihinsel bulaşıcılık |
mental contagion |
| bulaşıcılık ve replikasyon |
infectivity and replication |
| yüksek bulaşıcılık |
high infectivity |
| tespit edilen bulaşıcılık yok |
no detected infectivity |
| bulaşıcılık deneyi |
infectivity assay |
| bulaşıcılık dağılımı |
infectivity distribution |
| bulaşıcılık belirtileri |
signs of contagion |
| bulaşıcılık kanalları |
channels of contagion |
| bir bulaşıcılık |
a contagion |
| bir bulaşıcılık |
a contagem |
| enerji seviyelerini artırmak |
boost energy levels |
| testosteron seviyelerini arttır |
increase testosterone levels |
| servis seviyelerini iyileştir |
improve service levels |
| enerji seviyelerini yükseltir |
boosts energy levels |
| yüksek büyüme seviyelerini sürdürmek |
sustain high levels of growth |
| envanter seviyelerini takip et |
track inventory levels |
| kan şekeri seviyelerini hedefleyin |
target blood glucose levels |
| verimlilik seviyelerini yükseltmek |
raise productivity levels |
| kan seviyelerini kontrol et |
check blood levels |
| enerji seviyelerini artırmak |
increase energy levels |
| stres seviyelerini azaltmak |
reduce stress levels |
| eğitim seviyelerini iyileştirmek |
improve their educational level |
| şeker seviyelerini yönetmek |
managing their sugar levels |
| sağlıklı kan şekeri seviyelerini desteklemek |
support healthy blood sugar levels |
| insülin seviyelerini ayarlamak |
adjust insulin levels |
| seviyelerini geçmek |
to pass their a levels |
| stres seviyelerini arttırmak |
increase stress levels |
| % 50 seviyelerini hedefle |
target 50% levels |
| seviyelerini derecelendirdi |
rated their level |
| kan şekeri seviyelerini yönetmek |
managing blood glucose levels |
| beslenme seviyelerini yükseltmek, tarımsal verimliliği artırmak |
raise levels of nutrition, improve agricultural productivity |
| kirlilik seviyelerini azaltmak |
reduce levels of pollution |
| ve farklı talep seviyelerini dikkate alabilir |
and may take into account the different levels of claims |
| güç seviyelerini artırmak |
boosting the power levels |
| kan şekeri seviyelerini dengelemek için |
to balance blood sugar levels |