bir savunuculuk organı

bir savunuculuk organı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir savunuculuk organı an advocacy body

bir savunuculuk organı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yürütme organı, yasama organı executive branch, legislative
bir savunuculuk grubu an advocacy group
belirli bir savunuculuk specific advocacy
ulusal bir savunuculuk advocacy at a national
başarılı bir savunuculuk kampanyası successful advocacy campaign
bir çeşit savunuculuk some sort of advocacy
bir danışma organı an advisory body
bir danışma organı olarak as an advisory body
bir ticaret hukuku organı a body of commercial law
bağımsız, uzman bir danışma ve dış denetim organı an independent, expert advisory and external oversight body
birleşik bir krallık organı a united kingdom body
gerekli herhangi bir organı veririm i give any needed organ
bir devletin yönetim organı governing body of a ngo
bir boru organı a pipe organ
sivil koruma planlaması konularında bir danışma organı a consulting body on civil protection planning matters
bir yönetim organı tarafından atanır appointed by a governing body
tek bir yasama organı a single legislature
bir şehirde yönetim organı governing body in a city
40 üyeli bir meclis organı a 40-members parliamentary body
bir yasama organı one legislature
hükümetlerarası müzakere organı yasadışı bir protokol üzerinde intergovernmental negotiating body on a protocol on illicit
bir irtibat organı a liaison body
bir denge organı a balance organ
savunuculuk gazeteciliği advocacy journalism
savunuculuk çalışması advocacy work
savunuculuk çabaları advocacy efforts
savunuculuk faaliyetleri advocacy activities
savunuculuk advocacy for
savunuculuk becerileri advocacy skills
savunuculuk rolü advocacy role
savunuculuk stratejileri advocacy strategies
savunuculuk girişimleri advocacy initiatives
savunuculuk eğitimi advocacy training
ortak savunuculuk joint advocacy
hasta savunuculuk grupları patient advocacy groups
savunuculuk eylemleri advocacy actions
politika ve savunuculuk policy and advocacy
savunuculuk sorunları advocacy issues
çevresel savunuculuk environmental advocacy
savunuculuk yoluyla through advocacy
kanıta dayalı savunuculuk evidence-based advocacy
savunuculuk gündemi advocacy agenda
savunuculuk fırsatları advocacy opportunities
insancıl savunuculuk humanitarian advocacy
savunuculuk amaçları advocacy purposes
savunuculuk ve sosyal yardım advocacy and outreach
savunuculuk sağlamak provide advocacy
savunuculuk yapmak do advocacy
savunuculuk günü advocacy day
savunuculuk toplantıları advocacy meetings