uzun süreli glisemik kontrol

uzun süreli glisemik kontrol teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
uzun süreli glisemik kontrol long-term glycemic control

uzun süreli glisemik kontrol terimi için benzer kelimeler ve anlamları
uzun süreli glisemik kontrol. long-term glycaemic control.
uzun süreli glisemik long-term glycemic
glisemik kontrol glycaemic control
zayıf glisemik kontrol poor glycaemic control
zayıf glisemik kontrol poorer glycemic control
gelişmiş glisemik kontrol improved glycemic control
optimal glisemik kontrol optimal glycaemic control
uzun süreli kazanç için kısa süreli ağrı short-term pain for long-term gain
uzun süreli kontrol ilaçları long-term control medicine
uzun süreli kontrol long lasting control
glisemik indeks glycaemic index
glisemik yük glycaemic load
glisemik glycemic
glisemik indeks glycemic index
glisemik kontrolü glycemic control
glisemik glycaemic
glisemik yük glycemic load
düşük glisemik low glycemic
düşük glisemik indeks low glycemic index
glisemik cevap glycaemic response
düşük glisemik gıdalar low glycemic foods
düşük glisemik indeks low glycaemic index
glisemik cevap glycemic response
yüksek glisemik indeks high glycemic index
düşük glisemik yük low glycemic load
yüksek glisemik high-glycemic
düşük glisemik indeksli gıda low glycemic index food
glisemik kontrolü geliştirmek improve glycemic control
glisemik profil glycemic profile
glisemik durum glycemic status
glisemik karbonhidrat glycaemic carbohydrate
düşük glisemik karbonhidratlar low-glycemic carbohydrates
glisemik kontrolün sağlanması maintaining glycemic control
zayıf glisemik c poor glycaemic c
glisemik kontrolün iyileştirilmesi improving glycaemic control
düşük glisemik indeks a low glycemic index
düşük glisemik indeks yükü low glycaemic index load
glisemik sebzeler glycemic vegetables
kontrol, kontrol veya ortak kontrol altında controlled by, controlling or under common control
kontrol, kontrol veya ortak kontrol altında controlling, controlled by or under common control
uzun süreli kiralama long lease
uzun süreli long-form
uzun süreli hafıza long-term memory
uzun süreli longterm
uzun süreli etkili prolonged-action
uzun süreli bakım tesisi long term care facility
uzun süreli ilişki long term relationship
uzun süreli depolama long term storage
uzun süreli hafıza long term memory
uzun süreli işsizlik long-term unemployment