yaygın düzensizlikler

yaygın düzensizlikler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yaygın düzensizlikler widespread irregularities

yaygın düzensizlikler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
düzensizlikler anomalism
düzensizlikler irregularities
düzensizlikler regularities
finansal düzensizlikler financial irregularities
menstrüel düzensizlikler menstrual irregularities
ana düzensizlikler major irregularities
küçük düzensizlikler minor irregularities
yerel düzensizlikler local irregularities
temel düzensizlikler essential irregularities
uzman finansal düzensizlikler paneli specialised financial irregularities panel
büyük düzensizlikler massive irregularities
düzensizlikler nedeniyle due to irregularities
kentsel düzensizlikler urban irregularities
kusurlar ve düzensizlikler flaws and irregularities
düzensizlikler tespit edildi irregularities detected
yaygın olarak yaygın widely prevalent
yaygın ve yaygın öğrenme non-formal and informal learning
yaygın ve yaygın common and widespread
yaygın ve yaygın eğitim non formal and informal education
yaygın yaygın the continued widespread
yaygın ve yaygın prevalent and pervasive
yaygın ve yaygın türler common and widespread species
yaygın ve yaygın eğitim informal and non-formal education
yaygın olarak yaygın olmak to be widely prevalent
yaygın neden common cause
yaygın isim common name
yaygın apse diffuse abscess
yaygın katarakt diffuse cataract
yaygın kutanöz leishmaniasis diffuse cutaneous leishmaniasis
yaygın idiyopatik iskelet hiperostozu diffuse idiopathic skeletal hyperostosis
yaygın mesangial proliferasyon diffuse mesangial proliferation
yaygın bulutsusu diffuse nebula
yaygın kutanöz leishmaniasis disseminated cutaneous leishmaniasis
yaygın tüberküloz disseminated tuberculosis
yaygın olarak extensively
olmayan yaygın non-pervasive
yaygın pandemic
yaygın pervasive
yaygın bir pervasively
yaygın prevalent
yaygın rife
yaygın widespread
yaygın anksiyete bozukluğu generalized anxiety disorder
yaygın olarak kullanılan widely used
yaygın olarak kullanılan widely available
en yaygın most commonly
yaygın olarak kabul widely accepted
yaygın kullanım widespread use
yaygın uygulama common practice
yaygın bilinen widely known