| için adımlar atıyor |
has been taking steps to |
için adımlar atıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ele almak için adımlar atıyor |
are taking steps to address |
| kontrol etmek için adımlar atıyor |
takes steps to control |
| önlemek için adımlar atıyor |
takes steps to prevent |
| için adımlar atıyor |
lays out the steps to |
| sağlamak için adımlar atıyor |
is taking steps to ensure |
| olmak için adımlar atıyor |
takes steps to become |
| ve ele almak için adımlar atıyor |
and are taking steps to address |
| tanıtmak için adımlar atıyor |
is taking steps to introduce |
| adımlar atıyor |
takes steps |
| adımlar atıyor |
is taking steps |
| makul adımlar atıyor |
takes reasonable steps |
| adımlar atıyor |
it takes steps |
| bazı adımlar atıyor |
takes some steps |
| adımlar atıyor |
steps is taking |
| ciddi adımlar atıyor |
has been taking serious steps |
| ticari olarak makul adımlar atıyor |
takes commercially reasonable steps |
| ayrıca adımlar atıyor |
are also taking steps |
| 21. doğru adımlar atıyor |
21. welcomes steps towards |
| adımlar atıyor |
are giving steps |
| büyük adımlar atıyor |
are taking big steps |
| dev adımlar atıyor |
takes giant steps |
| doğru küçük adımlar atıyor |
takes small steps towards |
| çözüm yolunda adımlar atıyor |
is taking steps to remedy |
| başka adımlar atıyor |
takes further steps |
| makul adımlar atıyor |
it takes reasonable steps |
| daha cesur adımlar atıyor |
takes bolder steps in |
| için can atıyor |
craves for |
| bilgi için can atıyor |
craving for knowledge |
| gitmek için can atıyor |
dying to go |
| seninle tanışmak için can atıyor |
looks forward to meeting you |
| bunlar için temel atıyor |
these lays the foundation for |
| için atıyor |
is pitching for |
| oynamak için can atıyor |
is looking forward to play |
| bir şey için can atıyor olmak |
to be craving for something |
| sonuçları paylaşmak için can atıyor |
looks forward to sharing the results |
| ilişkisini güçlendirmek için can atıyor |
looks forward to strengthening its relationship |
| daha fazlası için atıyor |
beats for more than |
| insan öneriyor, tanrı atıyor |
man proposes, god disposes |
| yumruk atıyor |
packs a punch |
| temelleri atıyor |
lays the groundwork |
| gölge atıyor |
casts a shadow |
| dışarı atıyor |
juts out |
| kalbim atıyor |
my heart beats |
| kalbim daha hızlı atıyor |
my heart beats faster |
| atıyor |
throws away |
| temeli atıyor |
lays the foundation for |
| güçlü bir yumruk atıyor |
packs a powerful punch |
| atıyor |
beats out |
| balık atıyor |
fish discards |
| dışarı atıyor |
thrashing out |