artık bir sorun değildi

artık bir sorun değildi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
artık bir sorun değildi it was no longer a matter

artık bir sorun değildi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
artık bir nişanlı değildi was no longer engaged in a
o artık bir çocuk değildi he wasn't a boy anymore
artık bir rüya değildi was no longer a dream
bir sorun değildi was not an issue
bir sorun değildi it wasn't a problem
bir sorun değildi it wasn't an issue
kullanılabilirlik bir sorun değildi availability was not a problem
bu küçük bir sorun değildi this was no small issue
artık değildi was no longer
artık değildi were no longer
artık değildi it was no longer
artık mevcut değildi was no longer available
o artık değildi he was no longer
artık geçerli değildi was no longer valid
artık önemli değildi it didn't matter anymore
artık aktif değildi was no longer active
artık gerekli değildi was no longer necessary
artık kullanımda değildi was no longer in use
artık böyle değildi was no longer the case
artık tehlikeli değildi was no more dangerous to
artık karşı değildi was no longer opposed
artık işler değildi were no longer operable
artık mümkün değildi was no longer possible
artık haklı değildi was no longer tenable
artık çocuk değildi was no longer a child
artık orada değildi it wasn't there anymore
bu artık böyle değildi. this was not the case any longer.
artık mevcut değildi was no longer current
artık aynı adam değildi was no longer the same man
artık kabul edilebilir değildi it was no longer acceptable
artık uygun değildi was no longer eligible
artık mümkün değildi was no longer able
artık uygun değildi was no longer affordable
onun varlığı artık gerekli değildi his presence was no longer required
artık mümkün değildi it was not longer possible to
o artık orada değildi he was not there anymore
artık insan değildi was no longer human
artık mümkün değildi it was no longer possible
artık istatistiksel olarak anlamlı değildi was no longer statistically significant
artık yeterli değildi was no longer sufficient
bu artık böyle değildi. this was no longer the case.
artık bir sorun değil is not longer an issue
hiçbir şey çok fazla sorun değildi nothing was too much trouble
sorun değildi it was not a problem
sorun değildi was not at issue
hiç sorun değildi was not a problem at all
bu sorun değildi this issue was not
artık artık mean residual
artık sorun değil is no longer an issue
artık sorun değil no longer an issue