| daha erdemli |
more virtuous |
daha erdemli terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| erdemli |
virtuous |
| erdemli daire |
virtuous circle |
| erdemli döngü |
virtuous cycle |
| erdemli hayat |
virtuous life |
| erdemli davranış |
virtuous behaviour |
| erdemli kadın |
virtuous woman |
| erdemli süreç |
virtuous process |
| erdemli döngü |
virtuous loop |
| erdemli karakter |
virtuous character |
| erdemli örnek |
virtuous example |
| erdemli yol |
virtuous path |
| erdemli işler |
virtuous deeds |
| erdemli bir döngü |
a virtuous cycle |
| erdemli geribildirim döngüsü |
virtuous feedback loop |
| erdemli sarmal |
virtuous spiral |
| erdemli zincir |
virtuous chain |
| erdemli taraf |
virtuous side |
| erdemli bir daire |
a virtuous circle |
| erdemli ülkeler |
virtuous countries |
| erdemli etkileşim |
virtuous interaction |
| erdemli liderlik |
virtuous leadership |
| erdemli bir geribildirim döngüsü |
a virtuous feedback loop |
| erdemli istihdam döngüsü |
virtuous circle of employment |
| erdemli eylem |
virtuous action |
| erdemli bir yol |
a virtuous path |
| arasındaki erdemli daire |
virtuous circle between |
| erdemli devletler |
virtuous states |
| kısır veya erdemli |
vicious or virtuous |
| erdemli veya kısır |
virtuous or vicious |
| çok erdemli bir toplum |
a society of many virtuous |
| ekonomik erdemli ekonomi çemberi |
virtuous circle of economic |
| en erdemli |
most virtuous |
| erdemli ve kısır çevreler |
virtuous and vicious circles |
| erdemli olmak |
being virtuous |
| erdemli yaklaşım |
virtuous approach |
| erdemli bir çevreye sahip olmak |
have a virtuous circle |
| erdemli çevre |
virtuous environment |
| erdemli yaşam |
virtuous living |
| erdemli bir çevreye girmek |
enter into a virtuous circle |
| daha sert, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü |
harder better faster stronger |
| daha hızlı daha yüksek daha güçlü |
faster, higher, stronger |
| daha daha daha |
more more more |
| daha fazlasını yapmak, daha iyisini yapmak ve daha ileriye ulaşmak |
doing more, doing better and reaching further |
| daha büyük daha iyi daha hızlı |
bigger better faster |
| daha az söylemek ve daha fazlasını yapmak daha iyidir |
it is better to say less and to do more |
| daha uzun, daha sağlıklı, daha aktif yaşamlar |
longer, healthier, more active lives |
| şarj londra merkezini daha temiz, daha güvenli ve daha fazlasını yaptı |
the charge has made central london a cleaner, safer and more |
| daha sağlıklı, daha zengin ve daha iyi eğitimli |
healthier, wealthier and better educated |
| daha verimli, daha yeşil ve daha rekabetçi bir kaynak sağlama |
promote a more resource efficient, greener and more competed |
| web'de gezinmeyi daha hızlı, daha güvenli ve daha kolay hale getirin. |
make browsing the web faster, safer, and easier. |