| genel zayıflaması yansıtıyordu |
reflected the general weakening of |
genel zayıflaması yansıtıyordu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| fikir birliğini yansıtıyordu |
reflected the consensus |
| kaliteyi yansıtıyordu |
reflected the quality |
| şok zayıflaması |
shock attenuation |
| alan zayıflaması |
field weakening |
| küresel talebin zayıflaması |
weakening global demand |
| cildin zayıflaması |
defatting of the skin |
| kas zayıflaması |
muscle weakening |
| yol zayıflaması |
path attenuation |
| kemik zayıflaması |
bone weakening |
| sel zayıflaması |
flood attenuation |
| dış talebin zayıflaması |
weakening external demand |
| euro zayıflaması |
weakening of the euro |
| desteğin zayıflaması |
weakening of support |
| kasların zayıflaması |
weakening of the muscles |
| giriş zayıflaması |
input attenuation |
| ekonomik aktivitenin zayıflaması |
weakening economic activity |
| bir dilin zayıflaması |
weakening of a language |
| mevzuat zayıflaması |
weaken legislation |
| zayıflaması bekleniyor |
is expected to weaken |
| karşılıklı konuşma zayıflaması |
cross talk attenuation |
| modülasyon zayıflaması |
intermodulation attenuation |
| kemiklerin zayıflaması |
weakening of the bones |
| yen zayıflaması |
weakening of the yen |
| kurum zayıflaması |
institution-weakening |
| para biriminin zayıflaması |
weakening of the currency |
| semptomların zayıflaması |
attenuation of symptoms |
| verimliliğin zayıflaması |
weakening of the efficiency |
| omuz zayıflaması. |
shoulder attenuation. |
| talebin zayıflaması |
underpinning demand |
| sürekli zayıflaması |
ever-weakening |
| kiriş zayıflaması |
beam attenuation |
| bağışıklık sisteminin zayıflaması |
weakening of the immune system |
| ekonominin zayıflaması |
weakening of the economy |
| atardamar duvarının zayıflaması |
weakening of the wall of an artery |
| iletim zayıflaması |
transmission attenuation |
| aralık zayıflaması |
range attenuation |
| pozisyonun zayıflaması |
weakening of position |
| x-ışını zayıflaması |
x-ray attenuation |
| genel genel |
general overall |
| genel bir genel bakış sağlar |
provides a general overview |
| genel kurul genel kurulu |
general assembly plenary |
| genel kurul genel kurulu |
plenary of the general assembly |
| genel noterler genel kurulu |
general council of notaries public |
| genel müdür genel raporu iyi tasarlanmış buluyor |
the director-general finds the report well conceived |
| genel sistem genel bakış |
general system overview |
| genel başkan yardımcısı, genel danışman |
executive vice president, general counsel |
| genel müdür, genel müdür |
managing director, general manager |
| genel sekreterya genel sekreteri |
secretaria general de la universidad |
| genel savcıların dünya zirvesi, genel avukatların ve |
world summit of prosecutors general, attorneys general and |
| birleşmiş milletler genel sekreteri genel kurulu |
united nations secretary-general to the general assembly |