geçici olarak kabul edilebilir günlük alım

geçici olarak kabul edilebilir günlük alım teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
geçici olarak kabul edilebilir günlük alım temporary acceptable daily intake

geçici olarak kabul edilebilir günlük alım terimi için benzer kelimeler ve anlamları

kabul edilebilir günlük alım acceptable daily intake
kabul edilebilir günlük alım miktarı tdi tolerable daily intake tdi
adi kabul edilebilir günlük alım miktarı adi acceptable daily intake
geçici olarak tolere edilebilir haftalık alım provisional tolerable weekly intake
tolere edilebilir günlük alım tolerable daily intake
kabul edilebilir haftalık alım tolerable weekly intake
kabul edilebilir olarak kabul edilir considered to be acceptable
kabul edilebilir olarak kabul edilir is considered to be acceptable
kabul edilebilir geçici acceptable temporary
bilimsel olarak sağlam ve sosyal olarak kabul edilebilir scientifically sound and socially acceptable
geçici olarak temin edilebilir temporarily available
kabul edilebilir veya kabul edilemez acceptable or unacceptable to
işe alım ve işe alım süreci recruiting and hiring process
alım satım veya alım satım dışı trading or non trading
satın alım olarak kabul edildi considered purchase
tolere edilebilir üst alım seviyesi tolerable upper intake level
tolere edilebilir alım tolerable intake
geçici alım emri interim receiving order
geçici işe alım temporary recruitment
geçici işe alım temporary hiring
geçici alım temporary taking
geçici bir alım a temporary taking
geçici alım temporary purchase
geçici alım temporary buydown
karşılıklı olarak kabul edilebilir mutually agreeable
karşılıklı olarak kabul edilebilir mutually acceptable
olarak kabul edilebilir can be regarded as
sosyal olarak kabul edilebilir socially acceptable
yasal olarak kabul edilebilir temsilci legally acceptable representative
çevresel olarak kabul edilebilir environmentally acceptable
genel olarak kabul edilebilir broadly acceptable
yasal olarak kabul edilebilir legally acceptable
olmayan olarak kabul edilebilir bir non-acceptable
farmasötik olarak kabul edilebilir pharmaceutically acceptable
farmasötik olarak kabul edilebilir tuz pharmaceutically acceptable salt
delil olarak kabul edilebilir admissible as evidence
politik olarak kabul edilebilir politically acceptable
karşılıklı olarak kabul edilebilir çözüm mutually acceptable solution
şartlı olarak kabul edilebilir conditionally acceptable
evrensel olarak kabul edilebilir universally acceptable
kültürel olarak kabul edilebilir culturally acceptable
teknik olarak kabul edilebilir technically acceptable
sosyal olarak kabul edilebilir hale gelmek become socially acceptable
çevresel olarak kabul edilebilir bir şekilde environmentally acceptable manner
tıbbi olarak kabul edilebilir medically acceptable
yasal olarak kabul edilebilir ölçüde to the extent legally admissible
uygun olarak kabul edilebilir as may be deemed expedient
yasal olarak kabul edilebilir legally admissible
makul olarak kabul edilebilir bir biçimde in a form reasonably acceptable
sosyal olarak daha kabul edilebilir more socially acceptable