böylece erişime izin verebilirsin

böylece erişime izin verebilirsin teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
böylece erişime izin verebilirsin so you can allow access

böylece erişime izin verebilirsin terimi için benzer kelimeler ve anlamları
böylece karar verebilirsin so you can decide
böylece verebilirsin so you can give
gitmesine izin verebilirsin you can let go
izin verebilirsin you might let
izin verebilirsin u can let
erişime izin vermek allow access
erişime izin vermek allowing access
erişime izin ver permit access
erişime izin vermek istiyorsun you want to allow access
kolay erişime izin ver allow easy access
erişime izin veriyor it allows access
erişime izin verdi has allowed access
erişime izin verilmiyor not allowed access
doğrudan erişime izin vermek allowing direct access
erişime izin veriliyor be allowed access
uzaktan erişime izin ver allow remote access
erişime izin verir allows accessing
erişime izin verirken while allowing access
makul bir erişime izin vermek allow a reasonable access
güvenli erişime izin ver allow safe access
bazı cep telefonu operatörleri 00’a erişime izin vermiyor certain mobile telephone operators do not allow access to 00
erişime izin vermek be afforded access
erişime izin vermek istiyorsanız if you want to allow access
ayrıca erişime izin verildi also allowed access
00 800 numaralarına erişime izin verme do not allow access to 00 800 numbers
özelliklere erişime izin ver allow access to properties
sınırsız erişime izin ver allow unrestricted access
erişime izin verecek shall allow access
erişime izin ver allow accessing
erişime izin veren that allow access to
sınırsız erişime izin verildi allowed unrestricted access
adres verebilirsin you can address
bana cevap verebilirsin you can answer me
karar verebilirsin you may decide
verebilirsin can give you
verebilirsin you can give
bilgi verebilirsin you can inform
olup olmadığına karar verebilirsin you can decide whether
karar verebilirsin you can decide
talimat verebilirsin you can instruct
adres verebilirsin you could address
cevap verebilirsin you can respond
bize talimat verebilirsin you may instruct us to
daha sonra karar verebilirsin you can then decide
karar verebilirsin you might decide
verebilirsin you might give
oy verebilirsin you can vote
bana haber verebilirsin you could let me know
belki bana ilgili bilgileri verebilirsin perhaps you could provide me with the relevant information i
belki tavsiye verebilirsin perhaps you could advise