hala sorunlu kalıyor

hala sorunlu kalıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hala sorunlu kalıyor still remains problematic

hala sorunlu kalıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hala sorunlu still-troubled
hala sorunlu still problematic
hala kalıyor still remaining
hala kalıyor still lags
hala kalıyor still lagging
hala geride kalıyor still lags behind
hala kalıyor is still remaining
hala geride kalıyor is still lagging behind
hala kalıyor are still remaining
hala kalıyor still staying
boşluklar hala kalıyor gaps still remain
hala açık kalıyor still remains open
hala kalıyor there is still remaining
hala hayatta kalıyor still remains alive
bir numara hala kalıyor a number still remain
izler hala kalıyor vestiges still remain
hala düşük kalıyor still remains lower
o hala kalıyor he still remains
hala bir boşluk kalıyor there still remains a gap
kolombiya hala kalıyor colombia still remains
izler hala kalıyor traces still remain
hala burada kalıyor still remains here
hala gündemde kalıyor still remains on the agenda
sorunlu sularda balık fish in troubled waters
sorunlu sulara yağ dökün pour oil on troubled waters
sorunlu sular troubled waters
sorunlu noktalar trouble spots
sorunlu krediler problem loans
sorunlu varlık rahatlama programı troubled asset relief program
derinden sorunlu deeply troubled
sorunlu bankalar troubled banks
sorunlu varlıklar troubled assets
sorunlu borç troubled debt
sorunlu varlıklar yardım programı troubled assets relief program
sorunlu bilet problem ticket
sorunlu konular problematic issues
sorunlu ekonomiler troubled economies
sorunlu is problematic
sorunlu zihin troubled mind
sorunlu borcun yeniden yapılandırılması troubled debt restructuring
sorunlu uyuşturucu kullanıcıları problem drug users
sorunlu bölge a problem region
sorunlu varlıklar problem assets
sorunlu durum problematic situation
sorunlu krediler troubled loans
sorunlu şirket troubled company
sorunlu bilet sistemi trouble ticket system
özellikle sorunlu particularly problematic
sorunlu genç troubled teenager
sorunlu çocuklar problem children