onu diğerlerinden ayırmak

onu diğerlerinden ayırmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
onu diğerlerinden ayırmak distinguish it from others

onu diğerlerinden ayırmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bizi diğerlerinden ayırmak distinguish us from others
diğerlerinden ayırmak setting it apart from others
bunu diğerlerinden ayırmak set this apart from others
bizi diğerlerinden ayırmak make us stand out from
etkilerini diğerlerinden ayırmak to separate their influence from those of other
onu ayırmak set him apart
onu ayırmak set her apart
onu ayırmak set him apart from
onu ayırmak spare him from
onu parçalara ayırmak tore him down
onu ayırmak separate him from
onu parçalara ayırmak tearing her apart
bütün hayvanlar eşittir, ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir all animals are equal, but some animals are more equal than others
diğerlerinden daha fazla more than any other
diğerlerinden daha than any other
diğerlerinden daha than others
diğerlerinden sıyrılmak stand out from the rest
diğerlerinden of any other
diğerlerinden önce ahead of others
diğerlerinden daha than the rest
diğerlerinden vazgeçmek forsaking all others
diğerlerinden daha iyi better than others
diğerlerinden biraz daha some more than others
bizi diğerlerinden ayırıyor sets us apart from
diğerlerinden sıyrılmak stand out from the others
diğerlerinden daha iyi better than the rest
diğerlerinden olanları ones from others
diğerlerinden ayrılmak set apart from the rest
diğerlerinden uzak away from others
diğerlerinden sıyrılıyor stands out from the rest
diğerlerinden daha iyi performans outperform others
bazıları diğerlerinden daha eşittir some are more equal than others
diğerlerinden daha düşük lower than otherwise
diğerlerinden ayrı olarak in isolation from others
diğerlerinden daha yüksek higher than otherwise
diğerlerinden daha than in any other
kendini diğerlerinden ayır set yourself apart from others
diğerlerinden daha muhtemel are more likely than others
diğerlerinden daha iyi ücret fare better than others
bazıları diğerlerinden daha iyi some better than others
diğerlerinden izole isolated from others
diğerlerinden daha fazla more than else
diğerlerinden vazgeç forsake all others
diğerlerinden ayrı separate from others
bizi diğerlerinden ayırır distinguishes us from the rest
diğerlerinden bağımsız independent from the others
diğerlerinden daha erken earlier than otherwise
diğerlerinden daha eşit more equal than others
diğerlerinden daha than some others
diğerlerinden önce before all others