üretimde artışa yol açıyor

üretimde artışa yol açıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
üretimde artışa yol açıyor leading to an increase in production

üretimde artışa yol açıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
artışa yol açan leading to an increase
artışa yol açmak lead to an increase
artışa yol açmak lead to increase
artışa yol açar leads to an increase
artışa yol açtı led to an increase
artışa yol açtı has led to an increase
bu bir artışa yol açtı this has led to an increase
sayısında artışa yol açtı has led to a rise in the number
artışa yol açmak lead to increment
% 10 artışa yol açan leading to 10% rise
artışa yol açmak give way to an increase
karşılık gelen bir artışa yol açtı has led to a corresponding increase
artışa yol açacak would lead to an increase
artışa yol açabilir may lead to an increase
artışa yol açmak lead to a increase
artışa yol açabilir could lead to an increase
erkeklerin kütlesi sessiz bir umutsuzluğa yol açıyor the mass of men lead lives of quiet desperation
hasara yol açıyor wreaks havoc
yol açıyor paves the road
bu yol açıyor this paves the way for
hasara yol açıyor is wreaking havoc
tartışmalara yol açıyor raises controversy
hasara yol açıyor wreaks havoc with
bu yol açıyor that paves the way
yol açıyor is making inroads
ağır bir hasara yol açıyor causing untold damage to
yol açıyor path unfolds
yol açıyor is paving the way
gelecekte yetersiz emekli aylığına yol açıyor. as leading to inadequate pensions in the future.
ölüme yol açıyor is leading to demise
tartışmalara yol açıyor gives rise to controversy
tartışmalara yol açıyor is provoking a debate
üzerinde zorluklara yol açıyor are giving rise to difficulties on
birkaç yol açıyor giving rise to several
suistimal cinayetlere yol açıyor abuse leads to homicide
artışa yardımcı olmak help increase
artışa tanık oldum witnessed an increase
artışa katkıda bulunur contributes to increase
artışa tabi are subject to increase
artışa neden olmak cause an increase
artışa katkıda bulunmak contribute to increase
artışa izin verir allows increasing
artışa tabi subject to increase
artışa yardımcı oldu helped increase
artışa karşı opposed the increase
artışa neden olmak result in a boost
ihracattaki artışa to a surge in exports
artışa tabi olabilir may be subject to increase
artışa rağmen despite an increase
artışa izin vermek allowing an increase