müşterileri ile yakın ve uzun süreli ilişkiler |
close and long-lasting relationships with its customers |
müşterileri ile yakın ve uzun süreli ilişkiler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
müşterileri ile uzun vadeli ilişkiler kurmak. |
building long-term relationships with clients. |
cilt ile yakın veya uzun süreli temastan kaçının |
avoid close or long term contact with the skin |
uzun süreli kazanç için kısa süreli ağrı |
short-term pain for long-term gain |
daha uzun süreli ilişkiler |
longer lasting relationships |
uzun süreli ilişkiler kurmak |
building long lasting relationships |
iyi ve uzun süreli ilişkiler |
good and long-standing relationships |
müşterileri ile ilişkiler |
dealings with clients |
müşterileri ile ilişkiler |
relationships with clients |
müşterileri ile iyi ilişkiler sürdürmek |
maintain good relationships with customers |
uzun süreli yakın temas |
prolonged close contact |
ile yakın ilişkiler |
close relationships with |
ile daha yakın ilişkiler geliştirmek |
develop closer ties with |
ile yakın ilişkiler |
clear affinities with |
hazırlık ile tekrarlanan veya uzun süreli temas |
repeated or prolonged contact with the preparation may cause |
uzun süreli maruz kalma ile |
by prolonged exposure |
uzun süreli kullanımı ile ilişkili |
associated with long-term use of |
halkla ilişkiler ve uluslararası ilişkiler |
public and international affairs |
kurumsal ilişkiler halkla ilişkiler |
corporate affairs public relations |
ilişkiler ve ilişkiler |
relationships and dealings |
ilişkiler ve ilişkiler |
dealings and relationships |
o ile uzun vadeli ilişkiler kurmak |
build long term relationships with o |
daha yakın ekonomik ilişkiler |
closer economic relations |
daha yakın ilişkiler kurmak |
build closer relationships |
yakın ilişkiler kurmak |
building close relationships |
daha yakın ilişkiler kurmak |
seek closer ties |
yakın ilişkiler kurmak |
forge closer relations |
en yakın ilişkiler |
closest relations |
yakın ilişkiler geliştirmek |
develop close relationships |
ilişkiler en yakın |
relations are closest |
yakın ilişkiler kurmayı umuyor |
hoping to maintain close ties |
yakın ilişkiler konusunda pasifik anlaşması |
pacific agreement on closer relations |
yakın ilişkiler kurmak |
build close relations |
yakın ilişkiler kurmak |
maintain close relations |
yakın ilişkiler geliştirir |
develops close relations |
yakın ilişkiler geliştirmek |
developing close relationships |
arasında daha yakın ilişkiler geliştirmeyi amaçlayan faaliyetlere |
to activities aimed at developing closer ties between |
daha yakın ilişkiler kurmak |
build closer relations |
yakın ve dostane ilişkiler |
close and friendly relations |
uzun süreli kiralama |
long lease |
uzun süreli |
long-form |
uzun süreli hafıza |
long-term memory |
uzun süreli |
longterm |
uzun süreli etkili |
prolonged-action |
uzun süreli bakım tesisi |
long term care facility |
uzun süreli ilişki |
long term relationship |
uzun süreli depolama |
long term storage |
uzun süreli hafıza |
long term memory |
uzun süreli işsizlik |
long-term unemployment |
uzun süreli ilişki |
long-standing relationship |
uzun süreli bakım tesisleri |
long-term care facilities |