korunmasız dijital formatlar

korunmasız dijital formatlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
korunmasız dijital formatlar unprotected digital formats

korunmasız dijital formatlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
desteklenen formatlar supported formats
formatlar desteklenir formats are supported
formatlar desteklenir formats supported
çoklu formatlar multiple formats
aşağıdaki formatlar desteklenir the following formats are supported
etiketli formatlar tagged formats
standartlar ve formatlar standards and formats
desteklenen formatlar the supported formats are
daha küçük formatlar smaller formats
yapabilen formatlar formats capable of
formatlar için destek support for formats
istek üzerine alternatif formatlar alternate formats upon request
prosedürel formatlar procedural formats
multimedya ve formatlar multimedia and formats
hemen hemen tüm formatlar almost all formats
istek üzerine formatlar formats on request
elektronik hesap ekstresi için formatlar formats for the electronic account statement
medya ve formatlar media and formats
tüm popüler formatlar all the popular formats
dosyaları formatlar formats files
korunmasız forseps nonfenestrated forceps
korunmasız seks unprotected sex
korunmasız ilişki unprotected intercourse
korunmasız cinsel ilişki unprotected sexual intercourse
korunmasız iş unprotected work
korunmasız doku unprotected tissue
yasalarca korunmasız unprotected by law
korunmasız bırakıldı left unprotected
korunmasız kuyu unprotected well
korunmasız çelik unprotected steel
korunmasız kişileri uzak tutmak keep unprotected persons away
gereksiz ve korunmasız personelin girmesini engellemek keep unnecessary and unprotected personnel from entering
korunmasız kenar unprotected edge
korunmasız nükleer faaliyetler unsafeguarded nuclear activities
korunmasız maruz kalma unprotected exposure
korunmasız sınır undefended border
korunmasız seks yapmak have unprotected sex
korunmasız seks yapmak having unprotected sex
korunmasız konum unsheltered location
korunmasız kalmak remain unserved
korunmasız gözler unprotected eyes
gereksiz ve korunmasız personel unnecessary and unprotected personnel
korunmasız bırakmak leave unprotected
korunmasız cinsel aktivite unprotected sexual activity
korunmasız konuşma unprotected speech
korunmasız seks yaparlar they have unprotected sex
korunmasız seks yapmış had unprotected sex
korunmasız seks yapmak engaging in unprotected sex
korunmasız temas kurmak coming into contact with unprotected
korunmasız cinsel ilişkiden sonra acil kontrasepsiyon alınmaktadır. emergency contraception is taken after unprotected sex