| en iyi nasıl yönetileceği konusunda |
on how best to manage |
en iyi nasıl yönetileceği konusunda terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| nasıl yönetileceği konusunda |
on how to manage |
| nasıl yönetileceği hakkında bilgi |
knowledge about how to manage |
| yönetileceği ifade edildi |
expressed to be governed |
| yönetileceği ifade edildi |
is expressed to be governed |
| nasıl devam edeceğiniz konusunda tavsiyeler vermek |
advise on how to proceed |
| nasıl yapılır konusunda bir rehber |
a guide on how to |
| insanların nasıl sıcak tutacağı konusunda ek endişe. |
additional concern of how people will keep warm. |
| nasıl kullanılacağı konusunda rehberlik |
guidance on how to handle |
| nasıl değerlendirileceği konusunda rehberlik |
guidance on how to assess |
| nasıl göründükleri konusunda endişelen |
worry about how they look |
| nasıl olduğu konusunda yaklaşımlar |
approaches as to how |
| nasıl yapılacağı konusunda işbirliği yapmak |
collaborate on how to |
| nasıl yapılacağı konusunda öneriler geliştirmek |
to develop recommendations on how to |
| nasıl başa çıkılacağı konusunda ipuçları |
tips on how to deal |
| nasıl başa çıkılacağı konusunda yaklaşım |
approach on how to deal |
| nasıl yapılacağı konusunda bilgilendirilecek |
will be instructed on how to |
| nasıl yapılacağı konusunda çözüm sunmak |
offer solution on how to |
| üstesinden nasıl gelineceği konusunda öneriler |
suggestions on how to overcome |
| nasıl olduğu konusunda açıklık eksikliği |
lack of clarity as to how |
| nasıl algılandığı konusunda karışıklık olabilir |
confusion may exist over the perception of how |
| nasıl etkilediği konusunda |
in terms of how it affects |
| nasıl olduğu konusunda tavsiyede bulunmak |
give advise on how |
| nasıl ... nasıl olunur |
how do ...become a |
| konusunda çok iyi değildi |
wasn't very good at |
| gösterme konusunda daha iyi olmak |
get better at showing |
| yapmak konusunda iyi hissediyorum |
feel good about doing |
| kanunun veya yasal sürecin gerektirdiği konusunda iyi niyetle |
believe in good faith that the law or legal process requires |
| daha iyi düzenleme konusunda iletişim |
communication on better regulation |
| dünyayı daha iyi bir yaşam için vazgeçilmezler konusunda yönlendirmek |
leading the world in essentials for a better life |
| koruma konusunda iyi uygulamalar |
good practices on the protection |
| en iyi uygulamalar konusunda uzmanlık |
expertise on best practices |
| yapma konusunda iyi değilim |
i am not good at making |
| terfi konusunda iyi |
good at promoting |
| kullanma konusunda iyi uygulamalar |
good practices on using |
| kim olduğun konusunda iyi hisset |
feel good about who you are |
| iyi disiplin konusunda ısrar etmek |
insist on good discipline |
| yapmama konusunda daha iyi hissediyorum |
feel better about not |
| iyi daha iyi en iyi |
good, better, best |
| iyi iyi iyi |
well, well, well |
| iyi, daha iyi, en iyi çözüm |
good, better, best solution |
| iyi, daha iyi ve en iyi |
good, better and best |
| en iyi en iyi en iyi dileklerimle |
best bestest best wishes |
| en iyi nasıl devam edilir |
how best to proceed |
| en iyi nasıl ele alınmalı |
how best to handle |
| en iyi şekilde nasıl yararlanılır |
how to get the most of |
| en iyi şekilde nasıl yararlanılır |
how to get the most out of |
| en iyi nasıl yönetilir |
how best to manage |
| nasıl daha iyi anlamak |
better understand how |
| nasıl en iyi olabiliriz |
how can we best |
| en iyi nasıl baş edilir |
how best to deal |