önce değil

önce değil teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
önce değil not before

önce değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
vade tarihinden önce veya önce on or before the due date
her şeyden önce seni sonsuza dek seveceğim, ilk önce sizsiniz. above all love you forever primarily on the world's first is you.
parçaları takmadan veya çıkarmadan önce ve temizlemeden önce before putting on or taking off parts, and before cleaning
çok uzun zaman önce değil not long ago
daha önce değil no earlier than
daha önce değil not earlier than
zamandan önce değil not before time
daha önce değil no earlier
daha önce değil not earlier
ama daha önce değil but not before
daha önce değil not previously
uzun zaman önce değil it is not long before
daha önce gelişmiş değil not advanced before
çok uzun zaman önce değil it isn't long before
tarih daha önce değil date not earlier than
ama daha önce değil but no sooner
çok uzun zaman önce değil it's not long before
uzun zaman önce değil it is not that long ago
ama daha önce değil but not earlier
o kadar uzun zaman önce değil not all that long ago
çok uzun zaman önce değil it's not long ago
daha önce değil not along ago
ve zamandan önce değil and not before time
daha önce dahil değil not previously included
hepsi değil ve her şeyden önce not the be all and end all
ama daha önce değil but not earlier than
çok uzun zaman önce değil not so very long ago
daha önce hiç mevcut değil never before available
ve ayrıca daha önce değil and also not before
daha önce değil is not previously
önce geçerli değil not valid before
çok zaman önce değil not a lot of time before
yıllar önce değil not quite years ago
daha önce hiç görülmemiş bir şey değil is like nothing ever seen before
ama daha önce değil but no sooner than
daha önce mevcut değil not available earlier
daha önce değil it is not before
ama daha önce değil but no earlier
marttan önce değil not before march
daha önce deneyimli değil not experienced before
ve daha önce değil and not before,
ilk önce ilk değil first un first out
çok iyi değil çok kötü değil not so good not so bad
hiç hoş değil, bir şey değil. not at all o you're welcome
iyi değil fena değil not good not bad
artık mümkün değil veya istekli değil is no longer able or willing to
daha iyi değil daha kötü değil, sadece farklı not better not worse, just different
- samsung değil, sony değil mi? -not samsung, not sony?
bir süre önce a while back
her şeyden önce above all