yere göre geçen

yere göre geçen teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yere göre geçen passing by place

yere göre geçen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
her yere her yere anywhere to anywhere
geçen yıla göre compared to last year
geçen yıla göre compared with last year
geçen yıla göre by last year
geçen yıla göre in comparison with last year
geçen yıla göre in comparison to last year
geçen yıla göre in line with last year
geçen yıla göre than last year
geçen yıla göre comparing to last year
geçen yıla göre relative to last year
geçen yıla göre artış increase over the past year
geçen aya göre compared to last month
bu yıl geçen yıla göre this year compared to last year
geçen yıla göre yüzde 11 11 percent from last year
son öğünden beri geçen süreye göre regard to time since last meal
geçen yıla göre% 16 azalma 16% decrease from last year
yere göre on the ground knowledge
yere göre ara search by location
yere göre based on location
yaşadığın yere göre depending on where you live
yere göre değişir vary by location
bir yere göre by somewhere
haksız yere göre according to unaids
yere göre with respect to the ground
yere göre sırala sort by location
yere göre çok çeşitli varied greatly by location
her yere göre by each location
yere göre işler jobs by location
yere göre envanter inventory by location
başka bir yere göre based elsewhere
saate göre saate göre hour by hour basis
inancına göre sana göre according to your faith be it unto you
göre ve göre in accordance with and according to
duruma göre değil, duruma göre rather than on a case by case basis
görünüşe göre, göre apparently, according
buna göre veya bunlara göre under or pursuant to this
satış rakamlarına göre değerine göre on the basis of sales figures by value
ülkeye göre ülkeye göre by country after country
göre göre ayarlanmalı needs to be adjusted according to
göre, göre in which, according to
bahsi geçen aforementioned
adı geçen aforesaid
hazreti isa'nın matta incilinde geçen sözleri beatitudes
adı geçen discusses
geçen elapsed
yukarıda geçen forgoing
eski ahitte geçen ikinci derecedeki peygamber hosea
birbirine geçen intermesh
geçen akşam yemeği last supper
adı geçen mentioned