| cinsel tacizde bulunmak |
engaging sexual harassment |
cinsel tacizde bulunmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| cinsel tacizde bulunmak |
engage in sexual harassment |
| cinsel tacizde bulunur |
engages in sexual harassment |
| cinsel tacizde bulundu |
sexually abused her |
| cinsel tacizde bulundu |
engaged in sexual misconduct |
| tacizde bulunmak |
engage in harassment |
| tacizde bulunmak |
engaged in harassment |
| tacizde bulunmak |
suffer harassment |
| tacizde bulunmak |
engaging in harassment |
| sözlü tacizde bulunmak |
engaging in verbal abuse |
| cinsel özgürlük ve cinsel ahlaka karşı |
against sexual freedom and sexual morality |
| suçun cinsel veya cinsel şiddete maruz kaldığı yerlerde |
where the crime involves sexual or gender violence |
| cinsel faaliyette bulunmak |
engage in sexual activity |
| cinsel ilişkide bulunmak |
acting out sexually |
| cinsel ilişkide bulunmak |
engage in sexual intercourse |
| cinsel davranışta bulunmak |
engaged in sexual conduct |
| cinsel ilişkide bulunmak |
have sexual intercourse |
| cinsel ilişkide bulunmak |
have sexual relations |
| cinsel ilişkide bulunmak |
engaging in sexual intercourse |
| cinsel ilişkide bulunmak |
engage in sexual acts |
| cinsel davranışta bulunmak |
engage in sexual conduct |
| cinsel ilişkide bulunmak |
act out sexually |
| cinsel faaliyetlerde bulunmak |
engage in sexual activities |
| cinsel eylemde bulunmak |
perform sexual acts |
| cinsel davranışta bulunmak |
engaging in sexual conduct |
| cinsel davranışlarda bulunmak |
engaging in sexual acts |
| herhangi bir cinsel faaliyette bulunmak |
engaging in any sexual activities |
| cinsel ilişkide bulunmak |
engage in sexual contact |
| cinsel faaliyetlerde bulunmak |
engaging in sexual activities |
| cinsel ilişkide bulunmak |
file a sexual |
| cinsel ilişkilerde bulunmak |
engage in sexual relations |
| cinsel ilişkide bulunmak |
been sexually intimate with |
| cinsel ilişkilerde bulunmak, |
engage in sexual relationships, |
| cinsel davranışta bulunmak |
engaging in sexual behaviour |
| cinsel ilişkide bulunmak |
engage sexual intercourse |
| cinsel davranışta bulunmak |
involved in sexual behavior |
| cinsel ilişkilerde bulunmak |
engage sexual relations |
| cinsel davranışta bulunmak |
engage in sexual behavior |
| cinsel ilişkide bulunmak |
having engaged in sexual intercourse |
| belirsiz dış cinsel organ |
ambiguous external genitalia |
| cinsel istismar |
carnal abuse |
| cinsel ilişki |
carnal knowledge |
| cinsel birleşme ile ilgili |
coital |
| cinsel birleşme |
coitus |
| cinsel davranışta çifte standart |
double standard of sexual behavior |
| dış cinsel organ |
external genitalia |
| cinsel soğukluk |
frigidity |
| ölü ile cinsel |
necrophiliac |
| cinsel olmayan nesil |
nonsexual generation |
| cinsel birleşme sonrası |
post-coital |
| kadın cinsel organı |
pudenda |