| üzerinde en fazla kontrole sahip |
has the most control over |
üzerinde en fazla kontrole sahip terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| içerik üzerinde daha fazla editoryal kontrole sahip değil |
has no more editorial control over content |
| üzerinde daha az kontrole sahipler |
they have less control over |
| tam kontrole sahip |
has full control |
| daha fazla kontrole doğru |
towards greater control |
| daha fazla demokratik kontrole tabi |
subject to greater democratic control |
| kontrole devam |
keep checking |
| teknik kontrole |
scrutineering |
| kontrole tabi |
subject to control |
| kontrole gitmek |
go for a check up |
| kontrole genel bakış |
control overview |
| kontrole sayılır |
shall be deemed to control |
| dikkatli kontrole rağmen |
despite careful control |
| kontrole karşı |
versus control |
| kontrole bakın |
refer to control |
| yasal kontrole tabi |
subject to legal control |
| kontrole ihtiyacı olan |
in need of control |
| sıkı kontrole tabi |
subject to strict control |
| kontrole yaklaşım |
approach to control |
| kontrole uygulanan kuvvet |
the force applied to the control |
| kontrole izin vermek |
permit the control |
| kontrole izin veren |
that allow control |
| kontrole yol açmak |
give rise to control |
| kontrole tabi olmayan maddeler |
substances not subject to control |
| kontrole girmek |
enter into control |
| kontrole güvenir |
relies on control |
| negatif kontrole göre yüzde canlılık |
percentage viability relative to the negative control |
| kontrole doğru |
towards control |
| kontrole odaklanmak |
focus on control |
| kontrole gerek yok |
need not control |
| ikili kontrole tabi |
subject to a dual control |
| kontrole tabi olmak |
be subject to control |
| yasal kontrole tabi |
subjected to legal control |
| daha büyük bir kontrole doğru |
towards a greater control |
| belirli kontrole tabi |
subject to specific control |
| üzerinde daha fazla etkiye sahip olmak |
have more influence on |
| sahip olunan arazi üzerinde |
on land owned |
| taraflar üzerinde yargı yetkisine sahip olmak |
having jurisdiction over the parties |
| üzerinde sahip olduğum |
over which i have |
| üzerinde önemli bir etkiye sahip olmak |
have an important impact on |
| taraflar üzerinde yargı yetkisine sahip olmak |
have jurisdiction over the parties |
| üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olmak |
have a devastating effect on |
| seviye üzerinde önemli bir etkiye sahip olmak |
have a significant influence on the level |
| yaşamlar üzerinde dramatik bir etkiye sahip |
having a dramatic effect on lives |
| böylece yerel ekonomiler üzerinde olumlu bir etkiye sahip |
thus having a positive impact on local economies |
| tarafından sahip olunan arsa üzerinde |
located on land owned by |
| üzerinde en güçlü etkiye sahip olan |
that has the strongest impact on |
| üzerinde daha geniş bir etkiye sahip olmak |
have a wider impact on |
| üzerinde güçlü bir etkiye sahip |
has a powerful impact on |
| üzerinde güçlü bir etkiye sahip |
has a powerful effect on |
| hayatlar üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmak |
have a positive effect on the lives |