belirli bir zamanda var olan

belirli bir zamanda var olan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
belirli bir zamanda var olan existing at a given time

belirli bir zamanda var olan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
aynı zamanda yakın zamanda but also recently
belirli bir zamanda at a given time
belirli bir zamanda at a certain time
belirli bir zamanda at a given point in time
belirli bir zamanda at a particular time
belirli bir zamanda at a specific time
belirli bir zamanda at a specific point in time
belirli bir zamanda at a specified time
belirli bir zamanda at a certain point in time
belirli bir zamanda at a particular point in time
belirli bir zamanda in a particular time
belirli bir zamanda at a definite time
belirli bir zamanda by a specific time
belirli bir zamanda at a scheduled time
zamanda belirli bir anda at a specific moment in time
belirli bir zamanda ve yerde at a particular time and place
belirli bir zamanda at particular moment
belirli bir zamanda at some specific time
belirli bir zamanda at a specific point of time
belirli bir zamanda at certain point in time
gelecekte belirli bir zamanda at some specified time in the future
zamanda belirli bir anda at one particular moment in time
belirli bir şekilde veya belirli bir yerde in a particular manner or at a certain location
anında etkili olan herhangi bir zamanda at any time with immediate effect
zamanda belirli noktalarda at discrete points in time
belirli bir belirli particular a particular
belirli bir belirli a particular specific
var olan argümanlar var there are arguments that
zamanda yürürlükte olan tahkim kuralları arbitration rules in effect at the time
aynı zamanda gelişmekte olan developing at the same time
zamanda geçerli olan koşullar circumstances prevailing at the time
aynı zamanda alaka düzeyi olan bilgiler içermeli contain information which is also of relevance
yakın zamanda göç etmiş olan who have recently immigrated
zamanda yürürlükte olan yasa law in effect at the time
belirli bir son tarihi olan with a specific deadline
söz konusu olan belirli bir önlem specific measure at issue
belirli bir anlamı olan to which a specific meaning
belirli bir proje olan particular project which
belirli belirli certain specific
belirli şirketlerin veya belirli üreticilerin the mention of specific companies or of certain manufacturer
belirli belirli bilgiler certain specific information
belirli belirli particular particular
belirli veya belirli particular or specific
belirli belirli certain particular
yakın zamanda var have recently
sadece yakın zamanda var have only recently
zamanda var existed at the time
zamanda var olmak in existence at the time
aynı zamanda sorunu da var ... there's also the problem of ...
zamanda var olmak exist at the time