yapılmadan kalır

yapılmadan kalır teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yapılmadan kalır remains unperformed

yapılmadan kalır terimi için benzer kelimeler ve anlamları

değişiklik yapılmadan kaldı remained without changes
değişiklik yapılmadan onaylanacakları kabul edilir it is considered that they will be approved without changes
herhangi bir işlem yapılmadan önce before any action is taken
toplantı yapılmadan without a meeting being held
uluslararası anlaşma yapılmadan without international agreement in place
herhangi bir masraf yapılmadan önce before any charges are incurred
herhangi bir ödeme yapılmadan without any payment being made
hasar yapılmadan önce before damage is done
daha fazla zarar yapılmadan önce before more harm is done
herhangi bir ödeme yapılmadan önce before any payment was made
yapılmadan önce before carried out
daha fazla işlem yapılmadan önce before further action is taken
yapılmadan önce before being carried out
toplantı yapılmadan önce before the meeting takes place
daha fazla test yapılmadan sınıflandırılmış classified without further testing
herhangi bir değişiklik yapılmadan önce before any changes are made
ilk ödeme yapılmadan önce before the first payment is made
ayrımcılık yapılmadan tescil registered without discrimination
ödemeler yapılmadan önce before payments can be made
toplantı yapılmadan alınmış taken without a meeting
indirim yapılmadan ödenmek to be paid without discount
faaliyet varlık ve yükümlülüklerinde değişiklik yapılmadan önce before changes in operating assets and liabilities
toplantı yapılmadan alınabilir may be taken without a meeting
ayrımcılık yapılmadan eğitim training without discrimination
kalır ve kalır are and will remain
sönük kalır pales
kalır stays
değişmeden kalır remain unchanged
aynı kalır remain the same
bu kalır it remains
değişmeden kalır remains unchanged
belirsiz kalır remains unclear
sessiz kalır remain silent
soru kalır the question remains
zor kalır remains elusive
yürürlükte kalır remains in force
yerinde kalır remains in place
yürürlükte kalır remains in effect
etkilenmeden kalır remains unaffected
stabil kalır remain stable
geçerli kalır remains valid
kararlı kalır remains committed
yolda kalır remains on track
bilinmeyen kalır remains unknown
ile kalır remains with
olağanüstü kalır remains outstanding
yurt dışında kalır stays abroad
belirsiz kalır remains uncertain
sabit kalır remains constant
aynı kalır stays the same