çevredeki alanlar

çevredeki alanlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çevredeki alanlar fields in the circumference

çevredeki alanlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
çevredeki alanlar surrounding fields
çevredeki alanlar areas in the surroundings
çevredeki korunan alanlar surrounding protected areas
çevredeki su surrounding water
çevredeki dağlar surrounding mountains
çevredeki nüfus surrounding population
çevredeki binalar surrounding buildings
çevredeki orman surrounding forest
çevredeki altyapı surrounding infrastructure
çevredeki tesisler surrounding facilities
çevredeki manzaralar surrounding sights
çevredeki yumuşak dokular surrounding soft tissues
çevredeki bahçeler surrounding gardens
çevredeki ağaçlar surrounding trees
çevredeki çevre surrounding environs
çevredeki araçlar surrounding vehicles
çevredeki ilgi çekici yerler surrounding attractions
çevredeki personel surrounding staff
çevredeki yangına uygun söndürme araçları kullanın use extinguishing media appropriate for surrounding fire
çevredeki şeyler things in the environment
çevredeki dava surrounding case
çevredeki kişiler surrounding persons
çevredeki komşular surrounding neighbors
çevredeki insanlar people in the vicinity
çevredeki etkinlikler surrounding events
çevredeki cityscape surrounding cityscape
çevredeki gemiler surrounding ships
çevredeki ipuçları cues in the environment
çevredeki dişler surrounding teeth
çevredeki maddeler substances in the environment
çevredeki evler surrounding homes
çevredeki arap devletleri surrounding arab states
çevredeki dağlardan geçmek uçuşa dönüşüyor flight through the surrounding mountains turns into an adventure
çevredeki organlara zarar damage to surrounding organs
çevredeki katkılar surrounding contributions
çevredeki sakinler surrounding inhabitants
çevredeki tehlikeler hazards in the vicinity
çevredeki tesisler surrounding installations
çevredeki havaalanları surrounding airports
çevredeki çevre üzerindeki etkisi impact on surrounding environment
çevredeki uçurum surrounding cliff
çevredeki yükseklikler surrounding heights
çevredeki kırsal yerleşimler surrounding rural settlements
çevredeki anlaşma yapma surrounding deal-making
çevredeki mülk property in the vicinity
çevredeki kentsel çevre surrounding urban environment
çevredeki park yeri surrounding parking
çevredeki anlaşmazlıklar disputes in the environment
ödül alanlar awardees
çorak alanlar barren grounds