kabul edilebilir bir risk seviyesine kadar

kabul edilebilir bir risk seviyesine kadar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kabul edilebilir bir risk seviyesine kadar to an acceptable level of risk

kabul edilebilir bir risk seviyesine kadar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kabul edilebilir seviyesine indi has decreased to acceptable
seviyesine kadar down to the level
zemin seviyesine kadar down to ground level
en düşük seviyesine kadar down to its lowest level
maksimum stok seviyesine kadar yenilemek replenish to maximum stock level
sayfa seviyesine kadar down to page level
bölüm seviyesine kadar down to section level
levha seviyesine kadar up to the slab level
doktora seviyesine kadar up to doctorate level
saha seviyesine kadar down to the field level
okul seviyesine kadar down to the school level
işlem seviyesine kadar down to transactional level
bileşen seviyesine kadar down to component level
atölye seviyesine kadar down to shop-floor level
seviyesine kadar dolu filled to level
seviyesine kadar down to its level
atom seviyesine kadar down to an atomic level
kabul edilebilir bir risk seviyesinde within an acceptable level of risk
kabul edilebilir bir seviyeye risk the risk to an acceptable level
kabul edilebilir bir risk seviyesi a tolerable level of risk
kabul edilebilir bir risk ile with acceptable risk
risk seviyesini kabul edilebilir bir seviyeye düşürmek bring the level of risk down to an acceptable level
kabul edilebilir risk acceptable risk
risk kabul edilebilir risk is acceptable
kabul edilebilir risk assumable risk
genel olarak kabul edilebilir risk broadly acceptable risk
risk kabul edilebilir değil risk is not acceptable
kabul edilebilir risk dağılımı acceptable risk allocation
kabul edilebilir olarak kabul edilir considered to be acceptable
kabul edilebilir olarak kabul edilir is considered to be acceptable
kabul edilebilir veya kabul edilemez acceptable or unacceptable to
böyle bir mükemmellik seviyesine ulaştı reached such level of perfection
yeni bir farkındalık seviyesine! to a new level of awareness!
daha yüksek bir bakım seviyesine geçildi transferred to a higher level of care
ne kadar kabul edilebilir how acceptable
5500 b.c kadar geriye kadar takip edilebilir. can be traced as far back as 5500 b.c.
zemin seviyesine sahip level with the ground
tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı reached an all-time high
kan oksijen seviyesine bağlı blood oxygenation level dependent
tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmak reach an all-time high
seviyesine göre by level
tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştı reached an all time low
derece seviyesine eğitimli educated to degree level
seviyesine göre upon the level
seviyesine gelmek come level with
en düşük seviyesine düştü fell to its lowest level
en düşük seviyesine to its lowest level
seviyesine çömelmiş crouching down to his level
11 ayın en düşük seviyesine ulaştı reached an 11-month low
not seviyesine doğru ilerleme progress towards grade level