üretkenlik artışı

üretkenlik artışı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
üretkenlik artışı productivity growth

üretkenlik artışı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
üretkenlik artışı driving productivity
üretkenlik artışı increase in productivity
üretkenlik generativity
çok faktörlü üretkenlik multifactor productivity
ofis üretkenlik paketi office productivity suite
üretkenlik durumu productive status
üretkenlik sağlamak deliver productivity
üretkenlik düşüşü drop in productivity
destek üretkenlik bolster productivity
üretkenlik kazanmak gain in productivity
üretkenlik kaybı loss in productivity
üretkenlik artar increases in productivity
daha yüksek üretkenlik sağlamak lead to higher productivity
üretkenlik paradigması productivist paradigm
üretkenlik arayışı productive pursuits
güçlü üretkenlik stronger productivity
üretkenlik şeması productive scheme
üretkenlik azaltma productivity reduction
üretkenlik azalması decrease in productivity
üretkenlik derecesi degree of productiveness
daha az ekonomik üretkenlik less economically productive
üretkenlik ücretleri wages to productivity
daha yüksek üretkenlik sağlar enables higher productivity
çok üretkenlik much productivity
üretkenlik yaratmak create productivity
çok fazla üretkenlik too much productivity
üretkenlik yayınlama publishing productivity
üretkenlik değeri value of productivity
üretkenlik azalır decreases in productivity
üretkenlik yüksekliği height of productivity
üretkenlik işlevi. function of productivity.
optimum üretkenlik optimally productive
5. üretkenlik 6. 5. productivity 6.
maksimum üretkenlik sağlamak to ensure maximum productivity
daha fazla üretkenlik sağlamak lead to more productivity
son üretkenlik end productivity
üretkenlik üretken faktörler productivity productive factors
gelir artışı revenue enhancement
sıfır nüfus artışı zero population growth
gelir artışı revenue growth
ücret artışı pay rise
nüfus artışı population growth
sermaye artışı capital increase
sıcaklık artışı temperature rise
fiyat artışı price increase
üretim artışı output growth
doz artışı dose escalation
gelir artışı income growth
kazanç artışı earnings growth
gelir artışı drive revenue