ticaretin serbestleşmesi yol açabilir

ticaretin serbestleşmesi yol açabilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ticaretin serbestleşmesi yol açabilir trade liberalization may lead to

ticaretin serbestleşmesi yol açabilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ticaretin serbestleşmesi liberalization of trade
ticaretin serbestleşmesi liberalisation of trade
hizmetlerde ticaretin serbestleşmesi liberalization of trade in services
çevresel mallarda ticaretin serbestleşmesi liberalization of trade in environmental goods
hizmetlerde ticaretin serbestleşmesi liberalisation of trade in services
sermaye hareketlerinin serbestleşmesi liberalisation of capital movements
piyasaların serbestleşmesi liberalization of markets
çok taraflı ticaret serbestleşmesi multilateral trade liberalization
tek taraflı ticaret serbestleşmesi unilateral trade liberalization
tarımsal ticaret serbestleşmesi agricultural trade liberalization
ekonominin serbestleşmesi deregulation of the economy
küresel ticaret serbestleşmesi global trade liberalization
özerk ticaret serbestleşmesi autonomous trade liberalization
anlamlı ticaret serbestleşmesi meaningful trade liberalization
piyasa serbestleşmesi nedeniyle due to market liberalization
sermaye hareketlerinin serbestleşmesi liberalization of capital movements
ekonominin serbestleşmesi liberalization of the economy
enerji piyasası serbestleşmesi energy market liberalization
oyun endüstrisinin serbestleşmesi liberalization of the gaming industry
daha az ticaret serbestleşmesi less trade liberalization
bölgesel ticaret serbestleşmesi regional trade liberalisation
finansın serbestleşmesi liberalization of finance
ticaret serbestleşmesi için baskı yapacak will push for trade liberalization
tam piyasa serbestleşmesi full-market liberalisation
sermayenin serbestleşmesi liberalisation of the capital
elektrik piyasasının serbestleşmesi the liberalization of the electricity market
yol açabilir may lead to
yol açabilir could lead to
e yol açabilir might lead
bu yol açabilir this can lead to
yol açabilir it can lead to
hangi yol açabilir which can lead to
yol açabilir may give rise
hangi yol açabilir which may lead to
bu yol açabilir that can lead to
yol açabilir can give rise to
yol açabilir it could lead to
bu yol açabilir that could lead to
yol açabilir it may lead to
ölüme yol açabilir can lead to death
bu yol açabilir this could lead to
bu yol açabilir this may lead to
yol açabilir could give rise to
hangi yol açabilir which could lead to
bu yol açabilir that may lead to
karışıklığa yol açabilir can lead to confusion
yol açabilir might give rise
yol açabilir may led
onlar yol açabilir they can lead to
yol açabilir may even lead