| bunun olmasına karşı korunma |
safeguard against that happening |
bunun olmasına karşı korunma terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| riskten korunma konusu kalem ve riskten korunma enstrümanı, |
the hedged item and hedging instrument, |
| bunun olmasına izin ver |
allow this to happen |
| bunun olmasına izin ver |
let this happen |
| bunun olmasına izin verildi |
allowed this to happen |
| bunun olmasına izin verir |
allows this to happen |
| bunun olmasına izin vermiyorum! |
i'm not letting it happen! |
| bunun olmasına izin verme |
don't let that happen |
| bunun olmasına izin ver |
allow this to become |
| bunun olmasına izin vermek |
allowing that to happen |
| e karşı korunma |
protection against |
| karşı korunma |
safeguard against |
| enflasyona karşı korunma |
hedge against inflation |
| enfeksiyonlara karşı korunma kanunu |
law on protection against infection |
| patlama ve yangına karşı korunma hakkında bilgi |
information about protection against explosions and fires |
| yangın ve patlamaya karşı korunma önerileri |
advice on protection against fire and explosion |
| karşı korunma |
a hedge against |
| döviz kuru dalgalanmalarına karşı korunma |
hedging against exchange-rate fluctuations |
| enflasyona karşı korunma |
a hedge against inflation |
| yangına karşı korunma önerileri |
advice on protection against fire |
| risklere karşı korunma |
hedge against any risks |
| oynaklığa karşı korunma |
hedging against volatility |
| döviz kurlarındaki hareketlere karşı korunma |
protected against movements in exchange rates |
| 100% karşı korunma |
100% hedged against |
| dolandırıcılığa karşı korunma |
safeguard against fraud |
| karşı korunma |
obtention from |
| bu riske karşı korunma |
safeguard against this risk |
| kötüye kullanıma karşı korunma |
guard against the misuse |
| kayıplara karşı korunma |
safeguard against loss |
| sıhhi suya karşı korunma federal komisyonu |
the federal commission for the protection against sanitary r |
| bunun veya bunun |
hereof or thereof |
| bunun olduğunu düşünüyor, bunun olduğunu biliyor |
does thinking about this, knowing that this is happening in |
| bunun tanesine karşı |
against the grain of this |
| olmasına rağmen |
although |
| olmasına rağmen |
despite having |
| olmasına izin ver |
let there be |
| nadir olmasına rağmen |
although rare |
| olmasına rağmen |
although it is |
| onların olmasına izin ver |
let them be |
| aksine hüküm olmasına rağmen |
notwithstanding any provision to the contrary |
| olmasına rağmen |
although there are |
| olmasına rağmen |
despite of having |
| olmasına rağmen |
although there is |
| doğru olmasına rağmen |
although it is true that |
| olmasına rağmen |
although it was |
| olmasına rağmen |
even though it was |
| olmasına rağmen |
although having |
| aksine hüküm olmasına rağmen |
notwithstanding any provisions to the contrary |
| olmasına rağmen |
although with |
| olmasına rağmen |
though it may be |
| doğru olmasına rağmen |
although true |