çok yaygın bir problem

çok yaygın bir problem teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çok yaygın bir problem a too-common problem

çok yaygın bir problem terimi için benzer kelimeler ve anlamları
çok yaygın bir problem a very common problem
çok yaygın bir problem a very widespread problem
yaygın bir problem is a widespread problem
oldukça yaygın bir problem considerably widespread problem
yaygın bir problem a prevalent problem
yaygın bir problem are a common problem
yaygın problem pervasive problem
yaygın sosyal problem widespread social problem
yaygın olarak yaygın widely prevalent
yaygın ve yaygın öğrenme non-formal and informal learning
yaygın ve yaygın common and widespread
yaygın ve yaygın eğitim non formal and informal education
yaygın yaygın the continued widespread
yaygın ve yaygın prevalent and pervasive
yaygın ve yaygın türler common and widespread species
yaygın ve yaygın eğitim informal and non-formal education
yaygın olarak yaygın olmak to be widely prevalent
çok büyük bir problem such a big problem
çok büyük bir problem a very big problem
çok büyük bir problem it's a very big problem
çok küçük bir problem very minor problem
çok büyük bir problem too big of a problem
çok ciddi bir problem very serious problem
çok zor bir problem very difficult problem
çok problem much problems
çok problem the very problem
çok küçük problem very small problem
çok boyutlu problem multidimensional problem
çok daha az problem much less of a problem
problem çok büyük problem too big
çok boyutlu problem çözme multidimensional problem solving
çok daha az problem far less of a problem
çok yaygın bir şey something very common
çok yaygın bir anlaşma var there is very widespread agreement
çok yaygın bir hata a too common error
çok yaygın bir hastalıktır is a highly prevalent disease
çok yaygın bir uygulama a very common practice
çok yaygın bir kullanım a very common use
çok yaygın bir şikayet is a very common complaint
çok yaygın bir tür a very common type
çok yaygın bir isim so common a name
çok yaygın bir çekirdek so common a core of
bir problem vardı there was a problem
bir problem ortaya çıkarmak raise a problem
büyük bir problem a major problem
başka bir problem another problem
bir problem mi var is there a problem
bu bir problem this is a problem
bir problem yap make a problem
büyük bir problem a big problem