deterjanlarla ilgili mevzuatı tamamen elden geçirecek ve modernize edecek.

deterjanlarla ilgili mevzuatı tamamen elden geçirecek ve modernize edecek. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
deterjanlarla ilgili mevzuatı tamamen elden geçirecek ve modernize edecek. it will completely overhaul and modernise legislation concerning detergents.

deterjanlarla ilgili mevzuatı tamamen elden geçirecek ve modernize edecek. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
modernize ve modernize et streamline and modernize
tamamen modernize edilmiş fully modernized
modernize etmek modernise
modernize modernised
modernize etmek modernize
modernize gümrük kodu modernised customs code
modernize etmeyi planlıyor plans to modernize
modernize etmek için önlemler aldı took measures to modernize
modernize ediyor is modernizing
modernize edilmiş görünüm ve his modernized look and feel
başarıyla modernize edildi successfully modernized
modernize edildi has been modernized
modernize edilmiş have modernized
güzel modernize beautifully modernized
modernize logosu modernized logo
modernize edildi it modernized
kapsamlı modernize extensively modernised
yeni modernize new modernized
modernize etme teklifi proposal to modernise
modernize etmek amacı ile with aims to modernize
en modernize edilmiş most modernized
modernize ekonomi modernized economy
modernize gündem modernising agenda
iyice modernize thoroughly modernized
modernize edilmiş kayıtlar modernized registries
modernize yol modernized way
yeni modernize edilmiş recently modernized
modernize edildi has been modernised
gözden geçirecek will review
zor zamanlar geçirecek will have a hard time
ele geçirecek will seize
zaman geçirecek will spend time
bu makale gözden geçirecek this paper will review
sadece gözden geçirecek will only review
harika zaman geçirecek will have a great time
gözden geçirecek it will review
neyi gözden geçirecek will review what
zor zamanlar geçirecek will have a difficult time
gümrük ele geçirecek customs will seize
bir gün geçirecek will spend one day
kaza geçirecek shall have accident
pazar gecesi ve pazartesi gününü geçirecek on sunday night and will spend monday and t
kısaca gözden geçirecek will briefly review
ile zaman geçirecek will spend time with
o gözden geçirecek he will review
bir süreç geçirecek will undergo a process
keşke birlikte geçirecek daha fazla zamanımız olsaydı i wish we could have had more time to spend together
ilk gözden geçirecek will first review
o gözden geçirecek she will review a
geceyi geçirecek yer place to spend the night