bir göz açıp kapayıncaya

bir göz açıp kapayıncaya teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir göz açıp kapayıncaya blink of an eye

bir göz açıp kapayıncaya terimi için benzer kelimeler ve anlamları
göz açıp kapayıncaya kadar in the twinkling of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar on the blink
göz açıp kapayıncaya kadar in a blink of an eye
göz açıp kapayıncaya twinkling of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar in the wink of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar blink of the eye
göz açıp kapayıncaya kadar twinkle of an eye
göz açıp kapayıncaya wink of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar in the wink of
göz açıp kapayıncaya kadar a blink of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar the blinking of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar a blink of the eye
göz açıp kapayıncaya kadar with a blink of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar n the blink
her göz açıp kapayıncaya kadar with each blink
göz açıp kapayıncaya kadar daha hızlı faster than the blink of an eye
göz açıp kapayıncaya kadar in a blink of an
göz açıp kapayıncaya a wink of the eye
göz açıp kapayıncaya kadar blink times
ve göz açıp kapayıncaya kadar and in the twinkling of an eye
göz açıp kapayana kadar in the blink of an eye
göz açıp kapayana kadar in a blink
göz açıp kapayın blink on and off
göz açıp kapayana kadar in a wink
göz açıp kapamak make blink
göz açıp kapayana kadar in a blink of a eye
göz açıp kapayana kadar in blinkers
göz açıp kapayın blink and turn off
acip acip
tutma düğmesini açıp kapatmak toggle the hold switch on and off
açıp kapatmanıza izin vermek, allowing you to turn on or off,
cihazı açıp kapatmak turning the device on and off
kendini açıp kapattı turned itself on and off
telefonu açıp kapatmak turning the phone on and off
göz küresine göz küresine eyeball to eyeball
göz kapağı göz kırpma eyelid blink
göz kırılmaları veya göz muayeneleri eye refractions or eye examinations
göz ardı edildi veya göz ardı edildi been overlooked or ignored
göz kamaştırıcı göz kamaştırıcı dazzle dazzle
bir ... göz seviyesi ... bir a...eye level...a
bir şeye bir göz atmak to have a glimpse at something
göze göz, bir eye for an eye, an
göz açacağı, bir eye opener, an
şöyle bir göz atma once-over
bir göz at take a look
bir göz at have a look
bir göz atmanız take a peek
bir göz at get a glimpse
hadi bir göz atalım let's take a look
kör bir göz çevirmek turning a blind eye