öne çıkanları ara

öne çıkanları ara teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
öne çıkanları ara call the outstanding

öne çıkanları ara terimi için benzer kelimeler ve anlamları
projenin öne çıkanları project highlights
olayın öne çıkanları highlights of the event
raporun öne çıkanları highlights of the report
ülkenin öne çıkanları country highlights
toplantının öne çıkanları highlights of the meeting
programın öne çıkanları highlights of the program
raporun öne çıkanları highlights from the report
modelin öne çıkanları model highlights
bunun öne çıkanları highlights of this
ürünlerin öne çıkanları products highlights
2011 yılının öne çıkanları highlights of 2011
incelemelerin öne çıkanları reviews highlights
bu konferansın öne çıkanları highlights of this conference
konferansın öne çıkanları highlights of the conference
ziyaretin öne çıkanları of the highlights of a visit
planın öne çıkanları highlights of the plan
fuarın öne çıkanları highlights of the trade fair
ödülün öne çıkanları award highlights
turun öne çıkanları the highlights of the tour are
sözleşmenin öne çıkanları highlights of the convention
takvimin öne çıkanları highlights of the calendar
sektörün öne çıkanları sector stand-out
öne çıkanları temsil eden representing the outstanding
yolculuğun öne çıkanları highlights of the journey
anketin öne çıkanları highlights of the survey
ara ara look for breaks
ara ara kesintiler occasional interruptions
air one şikayetleri air one's grievances
öne sürmek bring forward
öne gel come forward
öne çık come out ahead
ucu öne doğru endways
öne düşmek fall front
birisinin en iyi ayağını öne koymak put one's best foot forward
öne geçmek stand over
öne geçmek get ahead
öne geçmek get the lead out
öne çık step forward
öne eğilmek lean forward
öne gel come to the fore
one love one love
öne geri dön back to front
öne geçmek lay ahead
öne geçmek getting ahead
öne sürmek putting forward
deliller öne sürüyor evidence suggests
öne çıkan foregrounding
öne doğru eğilmek leaning forward
bir adım öne geçmek take a step forward
öne çıktı came to the fore