kanunen izin verildiğinde

kanunen izin verildiğinde teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kanunen izin verildiğinde whenever permitted by law

kanunen izin verildiğinde terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kanunen izin verildiğinde when permitted by law
izin verildiğinde when permitted
kanatlı popülasyonlarında dolaşıma izin verildiğinde when allowed to circulate in poultry populations
izin verildiğinde when i was allowed
izin verildiğinde when given permission
tıbbi olarak izin verildiğinde when medically permissible
kanatlılarda dolaşıma izin verildiğinde when allowed to circulate in poultry
kanunen izin verilen permissible by law
kanunen izin verilen allowable by law
kanunen izin verilen oran rate allowed by law
kanunen izin verilir lawfully allowed
kanunen izin verilmez not permitted by law
kanunen izin verilen varlıklar assets permitted by law
kanunen izin verilen ücretler fees allowed by law
kanunen izin verilen şirket company where permitted by law
kanunen izin verilmediği sürece except when authorized by law
kanunen izin verilen ulusal güvenlik faaliyetleri national security activities authorized by law
kanunen izin verilen ve hariç permitted by law and except
verildiğinde when issued
verildiğinde when given
talimat verildiğinde when instructed
enerji verildiğinde when energized
bir kez verildiğinde once granted
verildiğinde when it is issued
derhal haber verildiğinde immediately upon notice
güç verildiğinde upon power up
bu şartlar verildiğinde given these conditions
komut verildiğinde when commanded
bu bulgular verildiğinde given these findings
güç verildiğinde when powered
verildiğinde when granted
enerji verildiğinde when energised
verildiğinde when administered
sipariş verildiğinde when the order is placed
fırsat verildiğinde when given the opportunity
yukarıdaki tanım verildiğinde given the above definition
sadece talimat verildiğinde only when instructed
yetki verildiğinde when delegated
bir kez verildiğinde once it has been granted
bu belirsizlik verildiğinde given this uncertainty
bu istatistikler verildiğinde given these statistics
doğru şartlar verildiğinde given the right conditions
talimat verildiğinde where instructed
görev verildiğinde when tasked
ek olarak verildiğinde when given in addition to
mevcut kriz verildiğinde given the current crisis
kredi verildiğinde once the loan is granted
oral yoldan verildiğinde when administered orally
güç yeniden verildiğinde when power is reapplied
çeşitlilik verildiğinde given the variety