önemli bir karar aldı

önemli bir karar aldı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
önemli bir karar aldı adopted a key resolution

önemli bir karar aldı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
peter piper aldı bir aldı peter piper picked a picked a
bir karar aldı adopted a resolution
bir karar aldı has passed a resolution
konferans bir karar aldı the conference adopted a resolution
bir karar aldı enacted a resolution
bir karar aldı adopted a decision
kesin bir karar aldı received a final judgement
acil bir karar aldı passed an urgent resolution
önemli bir darbe aldı dealt a significant blow
önemli bir yer aldı took an important part
önemli bir ipucu aldı taken an important lead
karar hakkında karar herhangi bir mahkeme tarafından girilebilir judgment upon the award may be entered by any court
karar hakkında karar herhangi bir mahkemeye girilebilir judgment on the award may be entered in any court
özerk oturma izni veya başka bir karar vermeye karar vermek decide to grant an autonomous residence permit or another
karar aldı took the decision
karar aldı took a decision
karar aldı has taken a decision
karar aldı has taken the decision
karar aldı obtained a judgment
komisyon karar aldı commission adopted a decision
karar aldı took a desicion
birkaç karar aldı adopted several resolutions
aleyhinde karar aldı has obtained a judgment against
67 genel kurul karar aldı the 67 general assembly adopted a resolution
karar hafifçe aldı decision took lightly
karar vermek çok zaman aldı took a long time to decide
mahkemede karar aldı took stand in court
iki karar aldı made two decisions
karar aldı took decision that
karar aldı took the desicion
genel kurul karar aldı general assembly adopted a resolution
önemli bir karar a key ruling
çok önemli bir karar a very important decision
önemli ölçüde aldı picked up significantly
önemli beğeni aldı received significant acclaim
önemli zaman aldı has taken considerable time
önemli ölçüde aldı picked up considerably
önemli ilgi aldı received significant interest
önemli miktarda fon aldı receives substantial funding
önemli miktarda kilo aldı gained a significant amount of weight
önemli ele aldı has addressed significant
karar ve karar judgement and decision
son karar ve karar final order and judgment
karar vermeye karar verdi decided boost
karar verilmiş karar decide supported
2. karar verip vermemeye karar vermek 2. deciding whether or not
karar ve karar raporları reports of judgments and decisions
hakemler tarafından verilen karar hakkında karar judgment upon award rendered by the arbitrators may be enter
önemli karar momentous decision
önemli karar considerable judgment