ebeveynler tarafından güvenilen

ebeveynler tarafından güvenilen teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ebeveynler tarafından güvenilen trusted by parents

ebeveynler tarafından güvenilen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
müşteriler tarafından güvenilen trusted by customers
insanlar tarafından güvenilen trusted by people
milyonlarca kişi tarafından güvenilen trusted by millions
tarafından güvenilen that are trusted by
müşteriler tarafından güvenilen trusted by clients
tarafından güvenilen trusted by over
başkaları tarafından güvenilen trusted by others
ortaklar tarafından güvenilen trusted by partners
hastaneler tarafından güvenilen trusted by hospitals
birçok kişi tarafından güvenilen trusted by many
tüketiciler tarafından güvenilen trusted by consumers
bağışçılar tarafından güvenilen trusted by donors
profesyoneller tarafından güvenilen trusted by professionals
ebeveynler tarafından büyütüldü raised by parents
ebeveynler tarafından kararlaştırılmış agreed upon by parents
ebeveynler tarafından bırakıldı dropped off by parents
ebeveynler tarafından kabul edildi agreed by parents
ebeveynler tarafından tamamlandı ve iade edildi. completed by parents and returned.
ebeveynler tarafından düzenlenmiş arranged by parents
güvenilen held in trust
güvenilen held on trust
güvenilen that rely on
güvenilen held in trust for
yaygın olarak güvenilen widely trusted
güvenilen fonlar funds in trust
için güvenilen relied upon for
için güvenilen relied on for
güvenilen fon fund in trust
güvenilen kök sertifika yetkilileri trusted root certification authorities
güvenilen varlıklar assets in trust
güvenilen placed in trust
güvenilen hisse shares in trust
ile güvenilen trusted with
en az güvenilen least trusted
-olmayan güvenilen non-trusted
güvenilen hisseler shares held in trust
için güvenilen relied for
uzun süredir güvenilen long trusted
güvenilen mülk property in trust
güvenilen işletmeler businesses relying on
yaygın olarak güvenilen relied extensively
sadece güvenilen solely relied upon
güvenilen malzemeler materials relied upon
güvenilen fonlar funds held in trust
güvenilen kişiler persons entrusted with
güvenilen kanıtlar evidence relied on
ile güvenilen are trusted with
güvenilen trussed with
güvenilen gerçekler facts relied on
güvenilen capable of being relied upon